Türkiye FETO’nun 15 Temmuz darbesine karşı hamlelerini hızlı bir şekilde hayata geçiriyor. Milletin darbeyi püskürtmesi, devletine olan güvenini yeniden ortaya koydu. Başkomutan Erdoğan’ın önderliğinde Türkiye bu kötü günlerin de üstesinden gelecek. Vatandaşımızı devlet büyüklerimize güvenmeleri konusunda her ne kadar gerek olmasa da yine de uyarmak istiyoruz. Devletimizin aldığı ‘OHAL’ kararı, sizlerin kendi canınızı ortaya koyarak koruduğunuz demokrasimizin teminatı olacağından hiç şüphe duymayın. Endişeye yer yok, reise, başkomutanımıza güven var. Cumhurunbaşı, “Ekonominin işleyişi geçen hafta nasılsa öyle devam edecek. Rasyonel politika çerçevesi devam edecek. Tasarrufların artışını sağlayacak reformlar yapılacak. Asla sermaye üzerinde bir sınırlama olmayacak” dedi. Erdoğan yatırımların hız kesmeyeceğinin de altını özellikle çizdi.OHAL SÜRECİ HAKKINDA
Olağanüstü hal bir “Sokağa çıkma yasağı" değildir. Olağanüstü hal yaşadığımız darbe girişimi gibi ülkeyi tehdit eden dönemlerde devletin daha hızlı ve etkin çalışmasını sağlar. Anayasa'nın 119. maddesine göre olağanüstü hal, "tabii afet ve ağır ekonomik bunalım" ile "şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması" durumlarında ilan edilebiliyor. Anayasa’nın “Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı” başlıklı 120'nci maddesine göre, olağanüstü hal, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca, Milli Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde, süresi 6 ayı geçmemek üzere ilan edebiliyor” diyor.OHAL’İN VERDİĞİ YETKİLER
6175 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun "Şiddet hareketlerinde alınacak tedbirler" başlıklı bölümünde de "sokağa çıkmayı sınırlamak veya yasaklamak, belli yerlerde veya belli saatlerde kişilerin dolaşmalarını, toplanmalarını, araçların seyirlerini yasaklamak, kişilerin üstünü, araçlarını, eşyalarını aratmak ve suç eşyası, delil niteliğinde olanlara el koymak, olağanüstü hal ilan edilen bölge sakinleri ile bu bölgeye hariçten girecek kişiler için kimlik belirleyici belge taşıma mecburiyeti koymak" gibi tedbirler bulunuyor. Hassasiyet taşıyan kamuya veya kişilere ait kuruluşların, bankaların kendi iç güvenliklerini sağlamak için özel koruma tedbirleri aldırılması veya bunların artırılması istenebilecek. Ruhsatlı olsa da her nevi silah ve mermilerin taşınması veya nakli yasaklanabilecek. Her türlü cephane, bomba, tahrip ve patlayıcı ile radyoaktif maddeler gibi maddelerin bulundurulması, hazırlanması, yapılması veya nakli yasaklanabilecek. Öte yandan, söz konusu maddelerin yapılmasına yarayan eşya, alet veya araçların teslimi de istenip toplatılabilecek.‘KORDİNASYON KURULU’ KURULACAK
Kanunun olağanüstü hal durumunda koordinasyonun nasıl sağlanacağını belirleyen 12. maddesinde, koordinasyonun Başbakanlıkça veya Başbakan'ın görevlendireceği bakanlıkça sağlanacağı belirtilirken, bunun için konuyla ilgili bakanlık temsilcilerinden meydana gelen "Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu"nun kurulacağı ifade ediliyor. Bu maddeye göre, Koordinasyon Kurulunun kuruluş ve çalışma esasları, çıkarılacak yönetmelikle duyurulacak. Ayrıca, kanuna göre, olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde, olağanüstü hal ilanını gerektiren olayları ve tedbirlerin uygulamasını izlemek amacıyla bölge valisinin başkanlığında "Bölge Olağanüstü Hal Kurulu" kurulacak. Kurulda, bölge valisi tarafından görevlendirilecek il valileri, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, garnizon komutanı veya onun görevlendireceği bir temsilci yer alacak. Bölge valisinin gerek görmesi durumunda il merkezlerinde veya ilçelerde olağanüstü hal büroları da oluşturabilecek.YETKİ "BÖLGE VALİLERİ"NDE
Olağanüstü halin nasıl uygulanacağını düzenleyen 14. maddede ise olağanüstü halin bir ili kapsaması durumunda görev ve yetkinin il valisinde olması öngörülürken, birden fazla ili kapsaması durumunda "bölge valileri" yetkilendiriliyor. Olağanüstü hal durumunun birden fazla bölge valisinin görev alanına giren veya bütün yurtta ilan edilmesi durumunda ise koordine ve iş birliği Başbakanlıkça sağlanmak suretiyle bölge valilerine ait oluyor. Gerekli işlemlerin tamamı bölge valileri tarafından yürütülüyor. Bölge valileri, kendilerine ait görev ve yetkilerin bir kısmını veya tamamını illerinde olağanüstü hal ilan edilen il valilerine devredebiliyor. Kanuna göre, olağanüstü hal döneminde genel kapsamlı yükümlülükler için her çeşit yayın araçlarıyla ilanen, gerektiğinde belirli yükümlülükler için ilgililere yazılı olarak ve acil hallerde daha sonra yazı ile teyit edilmek üzere sözlü olarak duyuru yapılacağı belirtiliyor. Duyurunun ardından yükümlülerin, yükümlülük konusu para, taşınır ve taşınmaz mallarını verilen süre içinde ve istenilen şekilde görevlilere teslim etmek, çalışma yükümlülüğüne tabi tutulmuşlarsa belirtilen gün ve saatte iş başında hazır bulunmak zorunda olacağı ifade ediliyor. Teslim alınan veya kullanılan mallarla yaptırılan çalışmalara karşılık ilgililere birer belge verileceği, yükümlülerin bu belgelerle ilgili makamlara başvurmaları üzerine alınan mallar veya yaptırılan çalışmaların bedeli, kirası, ücreti veya tazminatının mahalli rayice veya satış fiyatına göre Olağanüstü Hal Kurulu veya bürolarınca tespit ve takdir olunarak ödeneceği de kanunda düzenleniyor. Ayrıca, ödemelerin gecikme ile yapılması veya takside bağlanması hallerinde, bu alacakların kanuni faizleri ile ödeneceği, kişilerin ödenecek bedellere karşı adli yargıya da başvurabileceği belirtiliyor. Kanunun 17. maddesinde geçici süreyle alınacak taşıt araçları ve diğer malların yükümlülük sona erdiğinde ilgililere geri verileceği düzenleniyor. Bu düzenlemelere ilişkin hususların yönetmelikle gösterileceğine işaret ediliyor. Kamu kuruluşlarına ait malların iadesini düzenleyen 18. maddede ise "Genel ve katma bütçeli dairelerle kamu iktisadi devlet teşekkülleri ve kuruluşları ile bunlara bağlı müesseselere ve mahalli idarelere ait kuruluşların geçici olarak kullanılan taşınır ve taşınmaz malları ile tüketilmeyen maddeleri geri verilir. Bunlar için herhangi bir bedel, ücret kira veya tazminat ödenmez." cümleleri bulunuyor.
Olağanüstü hal bir “Sokağa çıkma yasağı" değildir. Olağanüstü hal yaşadığımız darbe girişimi gibi ülkeyi tehdit eden dönemlerde devletin daha hızlı ve etkin çalışmasını sağlar. Anayasa'nın 119. maddesine göre olağanüstü hal, "tabii afet ve ağır ekonomik bunalım" ile "şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması" durumlarında ilan edilebiliyor. Anayasa’nın “Şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması sebepleriyle olağanüstü hal ilanı” başlıklı 120'nci maddesine göre, olağanüstü hal, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca, Milli Güvenlik Kurulunun da görüşünü aldıktan sonra yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde, süresi 6 ayı geçmemek üzere ilan edebiliyor” diyor.OHAL’İN VERDİĞİ YETKİLER
6175 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun "Şiddet hareketlerinde alınacak tedbirler" başlıklı bölümünde de "sokağa çıkmayı sınırlamak veya yasaklamak, belli yerlerde veya belli saatlerde kişilerin dolaşmalarını, toplanmalarını, araçların seyirlerini yasaklamak, kişilerin üstünü, araçlarını, eşyalarını aratmak ve suç eşyası, delil niteliğinde olanlara el koymak, olağanüstü hal ilan edilen bölge sakinleri ile bu bölgeye hariçten girecek kişiler için kimlik belirleyici belge taşıma mecburiyeti koymak" gibi tedbirler bulunuyor. Hassasiyet taşıyan kamuya veya kişilere ait kuruluşların, bankaların kendi iç güvenliklerini sağlamak için özel koruma tedbirleri aldırılması veya bunların artırılması istenebilecek. Ruhsatlı olsa da her nevi silah ve mermilerin taşınması veya nakli yasaklanabilecek. Her türlü cephane, bomba, tahrip ve patlayıcı ile radyoaktif maddeler gibi maddelerin bulundurulması, hazırlanması, yapılması veya nakli yasaklanabilecek. Öte yandan, söz konusu maddelerin yapılmasına yarayan eşya, alet veya araçların teslimi de istenip toplatılabilecek.‘KORDİNASYON KURULU’ KURULACAK
Kanunun olağanüstü hal durumunda koordinasyonun nasıl sağlanacağını belirleyen 12. maddesinde, koordinasyonun Başbakanlıkça veya Başbakan'ın görevlendireceği bakanlıkça sağlanacağı belirtilirken, bunun için konuyla ilgili bakanlık temsilcilerinden meydana gelen "Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu"nun kurulacağı ifade ediliyor. Bu maddeye göre, Koordinasyon Kurulunun kuruluş ve çalışma esasları, çıkarılacak yönetmelikle duyurulacak. Ayrıca, kanuna göre, olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde, olağanüstü hal ilanını gerektiren olayları ve tedbirlerin uygulamasını izlemek amacıyla bölge valisinin başkanlığında "Bölge Olağanüstü Hal Kurulu" kurulacak. Kurulda, bölge valisi tarafından görevlendirilecek il valileri, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, garnizon komutanı veya onun görevlendireceği bir temsilci yer alacak. Bölge valisinin gerek görmesi durumunda il merkezlerinde veya ilçelerde olağanüstü hal büroları da oluşturabilecek.YETKİ "BÖLGE VALİLERİ"NDE
Olağanüstü halin nasıl uygulanacağını düzenleyen 14. maddede ise olağanüstü halin bir ili kapsaması durumunda görev ve yetkinin il valisinde olması öngörülürken, birden fazla ili kapsaması durumunda "bölge valileri" yetkilendiriliyor. Olağanüstü hal durumunun birden fazla bölge valisinin görev alanına giren veya bütün yurtta ilan edilmesi durumunda ise koordine ve iş birliği Başbakanlıkça sağlanmak suretiyle bölge valilerine ait oluyor. Gerekli işlemlerin tamamı bölge valileri tarafından yürütülüyor. Bölge valileri, kendilerine ait görev ve yetkilerin bir kısmını veya tamamını illerinde olağanüstü hal ilan edilen il valilerine devredebiliyor. Kanuna göre, olağanüstü hal döneminde genel kapsamlı yükümlülükler için her çeşit yayın araçlarıyla ilanen, gerektiğinde belirli yükümlülükler için ilgililere yazılı olarak ve acil hallerde daha sonra yazı ile teyit edilmek üzere sözlü olarak duyuru yapılacağı belirtiliyor. Duyurunun ardından yükümlülerin, yükümlülük konusu para, taşınır ve taşınmaz mallarını verilen süre içinde ve istenilen şekilde görevlilere teslim etmek, çalışma yükümlülüğüne tabi tutulmuşlarsa belirtilen gün ve saatte iş başında hazır bulunmak zorunda olacağı ifade ediliyor. Teslim alınan veya kullanılan mallarla yaptırılan çalışmalara karşılık ilgililere birer belge verileceği, yükümlülerin bu belgelerle ilgili makamlara başvurmaları üzerine alınan mallar veya yaptırılan çalışmaların bedeli, kirası, ücreti veya tazminatının mahalli rayice veya satış fiyatına göre Olağanüstü Hal Kurulu veya bürolarınca tespit ve takdir olunarak ödeneceği de kanunda düzenleniyor. Ayrıca, ödemelerin gecikme ile yapılması veya takside bağlanması hallerinde, bu alacakların kanuni faizleri ile ödeneceği, kişilerin ödenecek bedellere karşı adli yargıya da başvurabileceği belirtiliyor. Kanunun 17. maddesinde geçici süreyle alınacak taşıt araçları ve diğer malların yükümlülük sona erdiğinde ilgililere geri verileceği düzenleniyor. Bu düzenlemelere ilişkin hususların yönetmelikle gösterileceğine işaret ediliyor. Kamu kuruluşlarına ait malların iadesini düzenleyen 18. maddede ise "Genel ve katma bütçeli dairelerle kamu iktisadi devlet teşekkülleri ve kuruluşları ile bunlara bağlı müesseselere ve mahalli idarelere ait kuruluşların geçici olarak kullanılan taşınır ve taşınmaz malları ile tüketilmeyen maddeleri geri verilir. Bunlar için herhangi bir bedel, ücret kira veya tazminat ödenmez." cümleleri bulunuyor.