Cumhuriyet Halk Partisi genel başını Kemal Kılıçtaroğlu, dün Gebze'de idi. Sabah saatlerinde muhtarlara seslenen Kılıçtaroğlu, öğle yemeğini Darıca'daki bir fabrikanın işçileriyle beraber yedi. Akabinde Osman Hamdibey Kültür Merkezi'nde STK'ların temsilcileriyle buluşan Kılıçtaroğlu burada 16 Nisan'da neden hayır oyu kullanılmasını gerektiğini anlattı. CHP lideri konuşmasında; “Biz biraz da Binali Yıldırım’a çalışıyoruz, başbakanlığı gitmesin diye” dedi. Programa Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Kocaeli Milletvekilleri Tahsin Tarhan, Fatma Kaplan Hürriyet, Haydar Akar, CHP Kocaeli ve Gebze İlçe teşkilatı yöneticileri, çok sayıda STK ve vatandaş katıldı. Kılıçtaroğlu şunları söyledi;HEPİMİZİN DÜŞÜNMESİ LAZIM
Bu anayasa değişikliği bizim hangi sorunumuzu çözecek. İşsizlik sorununu çözecek mi? Hayır! Ekonomi de istikrarı sağlayacak mı? Hayır! Büyüme hızını artıracak mı? Hayır! Tüm komşularımızla kavgalıyız. Komşularımızla barışı sağlamak için bir düzenleme içeriyor mu? Hayır! Taşeron işçilerin sorununu çözecek mi? Hayır! O zaman soru şu, bu memleketin bu kadar sorunu varken bu anayasa değişikliği neden gündeme geldi? Memlekete turist gelmiyor, bunun çözülmesi lazım ama bunlarla ilgili hiçbir çözüm içermiyor. Vatandaş 16 Nisan’da sandığa gidince demokrasiyi oylayacak. Hiçbir partiyle ilgisi yok. O nedenle sandığa giderken hepimizin düşünmesi lazım.HESAP SORMAYALIM İSTİYORLAR
Allah’ın kulu çıksın bize anlatsın. Parlamenter sistem içinde kurtuluş savaşını verdik. Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdik, 15 Temmuz darbe girişimini püskürttük, üniversiteler kurduk, fabrikalar kurduk, düşünce özgürlüğünü getirdik. Parlamenter sistem içinde çok partili hayata geçtik. Bunlar bizim neyimize yetmiyordu? Daha da geliştirelim, daha da büyüyelim. Parlamenter sistem içinde hükumet olanlardan yeri geldiği zaman muhalefet olarak yeri geldiğinde hesap soruldu, sorulacak. Şimdi bundan vazgeçelim diyorlar. Bir kişi olsun, her türLü yetkiye sahip olsun, kimse ondan hesap sormasın istiyorlar. “REJİM DEĞİŞTİRİLMEK İSTENİYOR”
Kılıçtaroğlu; “Önümüzdeki süreçte bir anayasa değişikliği oylaması yapılacak. Baştan şunu ifade edeyim. Bir hükümet seçmiyoruz, bir parti seçmiyoruz, bir kişiyi seçmiyoruz, yani bir seçim yapmıyoruz. Sandığa gidiş nedenimiz, anayasada bir değişiklik yapıldı, anayasanın bazı maddeleri değiştirilmek isteniyor, parlamentoda yeterli çoğunluk sağlanamadığı için son kararı millet verecek, vatandaşlarımız verecek. Dolayısıyla anayasa değişikliklerinin bir partiyle, bir kurumla, bir kişiyle ilgisi yok. Hangi partiden olursak olalım veya hiçbir partiden değil sade vatandaş olalım bu anayasa değişiklikleri hepimizi ilgilendiriyor. Milliyetçisini ilgilendirir, sosyal demokratını ilgilendirir, ülkücüsünü ilgilendirir, mütedeyyinini ilgilendirir, liberali ilgilendirir, hepimizi ilgilendiriyor. O zaman biz sandığa giderken nasıl oy kullanacağız? Niçin “Evet” diyeceğiz, niçin “Hayır” diyeceğiz. Bunu bütün vatandaşlarımın bilmesini istiyorum. Sandığa giderken, oy kullanırken bunu düşünerek, taşınarak, ölçerek, biçerek oy kullanmaları lazım.BU DEĞİŞİKLİK HANGİ SORUNU ÇÖZECEK?
Önce bir soru. Bu anayasa değişikliği bizim hangi sorunumuzu çözecek? Bu anayasa değişikliği bu ülkenin, bu memleketin, bu ülkede yaşayan vatandaşlarımızın hangi sorununu çözecek? Önce ona bakmamız lazım. İşsizlik sorununu çözecek mi? İşsizlik sorunuyla hiçbir ilgisi yok bu anayasa değişikliğinin. Ekonomide istikrar için bu anayasa değişikliğini yapıyoruz. Ekonomide istikrarı sağlayacak mı? Hiç ilgisi yok arkadaşlar. En ufak bir madde bile yok. Efendim büyüme hızımız yavaşladı büyüme hızını artırmak için yıllık yüzde 6, 7, 8 büyümek için anayasa değişikliği yapıyoruz. Büyüme hızımızı artıracak mı? Böyle bir şey yok, böyle bir düzenleme de yok. Bütün komşularla kavgalıyız. Bütün komşularla barışı sağlamak için bir düzenleme geliyor mu? Hiçbir düzenleme yok. Taşeron işçilerimiz var, taşeron işçilerin sorununu çözecek, onlara kadrolu işçi statüsü verilecek diye, biz bu anayasa değişikliğini getiriyoruz diye düşünen vatandaşlarım olabilir. Bu anayasa değişikliği taşeron işçinin sorununu çözecek mi? Onu da çözemez, mümkün değil, yok öyle bir şey. Bu anayasa değişikliği ekonomide istikrarı sağlayacak öyle mi? Ekonomide istikrarı sağlayacak hiçbir düzenleme de yok. O zaman soru şu; bu anayasa değişikliği bu memleketin bu kadar derdi varken, sorunu varken niye milletin gündemine geldi? Milletin derdi ne? Çocuğu işsiz iş bulmak istiyor. Esnafın sorunu var, derdini çözmek istiyor. Taksi şoförü derdi var sorununu çözmek istiyor. Memlekete turist gelmiyor, oteller sinek avlıyor o sorun çözülmesi lazım. Bunların hiçbirisiyle bu anayasa değişikliğinin ilgisi yok. Peki, bu anayasa değişikliği neden Türkiye’nin gündemine geldi? Bu anayasa değişikliğiyle Türkiye’de rejim değiştirilmek isteniyor. Demokratik parlamenter sistemden vazgeçelim, otoriter, tek adam rejimine geçelim diyorlar.KAVGA ETME ZAMANI DEĞİL; MEMLEKETİ, VATANI, BAYRAĞI DÜŞÜNME ZAMANIDIR
bu bir parti meselesi değil arkadaşlar. Bu bir memleket meselesi. Parti meselesi olsaydı mitingler yapardık, konuşurduk, başka partilere çatardık. Öyle bir tablo yok, öyle bir durum yok. Bir demokrasi meselesidir. Birileri doğru, vatandaş şimdi diyor ki, sana çatıyorlar. Birileri bana çatabilir canları sağ olsun hiç umurumda değil. Şimdi kavga etme zamanı değil. Şimdi memleketi, vatanı, bayrağı düşünme zamanıdır. Şimdi birlikte yaşama iradesini ortaya koyma zamanıdır. Benim gibi düşünmeyen insanında hakkını savunma zamanıdır şimdi. Onun için diyorum şimdi slogan atma zamanı değil. Şimdi birbirimizi karşılıklı eleştirelim o zamanda değil. Şimdi birlikte oturacağız demokrasimizin geleceği için birlikte karar vereceğiz. Bunu yapmak zorundayız. Efendim diyorlar ki, referandum sonucunda “Hayır” çıkarsa memlekette kaos olur. Niye kaos olsun? Hayır çıktığı takdirde bir; Türkiye büyük bir nefes alacak. Niçin? Diyecekler ki, vatandaşlarımız biz demokrasiyi savunduk, demokrasiyi koruduk, parlamenter sistemi savunduk, düşünce özgürlüğünü savunduk ve kazandık. Herkes rahat bir nefes alacak. İki; Sayın Cumhurbaşkanı seçimle geldi 2019’a kadar zaten görevinin başında. Kimse bir şey söyleyebilir mi? Hayır. Kim seçti? Vatandaşlar seçti, vatandaşın tercihi başımızın üstüne. Binali Bey zaten yerinde, Başbakan. Biraz da ona çalışıyoruz Başbakanlık bitmesin diye, Başbakanlık görevini yapsın diye. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Başbakan var, Başbakanlık kurumu var niye kaldırıyoruz? Efendim Osmanlılar. Osmanlı’da padişah vardı orada da Başbakan vardı adı da Veziri Azamdı. Bir de vezirler vardı onlar da bakanlardı. Şimdi biz tarihimizi de reddediyoruz. 141 yıllık parlamento geleneğimiz var onu da reddediyoruz. Niye reddediyoruz? Tarihimize bağlıyız, örfümüze bağlıyız, adetimize bağlıyız, geleneklerimize bağlıyız, tarihimizle gurur duyuyoruz. Niye tarihimizi reddediyoruz, neden? Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum. Başka ne olur? Parlamento görev yapıyor. “Hayır” çıkarsa parlamentoda görev yapacak. Efendim erken seçim olur mu? Erken seçime bir kişi karar almaz oturur 550 milletvekili kendi aralarında karar alırlarsa erken seçim olur, karar almazlarsa da olmaz bu kadar basit. Bakanlar? Her bakan görevinin başında. Hükümet? Görevinin başında niye kaos olsun?” dedi.
Bu anayasa değişikliği bizim hangi sorunumuzu çözecek. İşsizlik sorununu çözecek mi? Hayır! Ekonomi de istikrarı sağlayacak mı? Hayır! Büyüme hızını artıracak mı? Hayır! Tüm komşularımızla kavgalıyız. Komşularımızla barışı sağlamak için bir düzenleme içeriyor mu? Hayır! Taşeron işçilerin sorununu çözecek mi? Hayır! O zaman soru şu, bu memleketin bu kadar sorunu varken bu anayasa değişikliği neden gündeme geldi? Memlekete turist gelmiyor, bunun çözülmesi lazım ama bunlarla ilgili hiçbir çözüm içermiyor. Vatandaş 16 Nisan’da sandığa gidince demokrasiyi oylayacak. Hiçbir partiyle ilgisi yok. O nedenle sandığa giderken hepimizin düşünmesi lazım.HESAP SORMAYALIM İSTİYORLAR
Allah’ın kulu çıksın bize anlatsın. Parlamenter sistem içinde kurtuluş savaşını verdik. Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdik, 15 Temmuz darbe girişimini püskürttük, üniversiteler kurduk, fabrikalar kurduk, düşünce özgürlüğünü getirdik. Parlamenter sistem içinde çok partili hayata geçtik. Bunlar bizim neyimize yetmiyordu? Daha da geliştirelim, daha da büyüyelim. Parlamenter sistem içinde hükumet olanlardan yeri geldiği zaman muhalefet olarak yeri geldiğinde hesap soruldu, sorulacak. Şimdi bundan vazgeçelim diyorlar. Bir kişi olsun, her türLü yetkiye sahip olsun, kimse ondan hesap sormasın istiyorlar. “REJİM DEĞİŞTİRİLMEK İSTENİYOR”
Kılıçtaroğlu; “Önümüzdeki süreçte bir anayasa değişikliği oylaması yapılacak. Baştan şunu ifade edeyim. Bir hükümet seçmiyoruz, bir parti seçmiyoruz, bir kişiyi seçmiyoruz, yani bir seçim yapmıyoruz. Sandığa gidiş nedenimiz, anayasada bir değişiklik yapıldı, anayasanın bazı maddeleri değiştirilmek isteniyor, parlamentoda yeterli çoğunluk sağlanamadığı için son kararı millet verecek, vatandaşlarımız verecek. Dolayısıyla anayasa değişikliklerinin bir partiyle, bir kurumla, bir kişiyle ilgisi yok. Hangi partiden olursak olalım veya hiçbir partiden değil sade vatandaş olalım bu anayasa değişiklikleri hepimizi ilgilendiriyor. Milliyetçisini ilgilendirir, sosyal demokratını ilgilendirir, ülkücüsünü ilgilendirir, mütedeyyinini ilgilendirir, liberali ilgilendirir, hepimizi ilgilendiriyor. O zaman biz sandığa giderken nasıl oy kullanacağız? Niçin “Evet” diyeceğiz, niçin “Hayır” diyeceğiz. Bunu bütün vatandaşlarımın bilmesini istiyorum. Sandığa giderken, oy kullanırken bunu düşünerek, taşınarak, ölçerek, biçerek oy kullanmaları lazım.BU DEĞİŞİKLİK HANGİ SORUNU ÇÖZECEK?
Önce bir soru. Bu anayasa değişikliği bizim hangi sorunumuzu çözecek? Bu anayasa değişikliği bu ülkenin, bu memleketin, bu ülkede yaşayan vatandaşlarımızın hangi sorununu çözecek? Önce ona bakmamız lazım. İşsizlik sorununu çözecek mi? İşsizlik sorunuyla hiçbir ilgisi yok bu anayasa değişikliğinin. Ekonomide istikrar için bu anayasa değişikliğini yapıyoruz. Ekonomide istikrarı sağlayacak mı? Hiç ilgisi yok arkadaşlar. En ufak bir madde bile yok. Efendim büyüme hızımız yavaşladı büyüme hızını artırmak için yıllık yüzde 6, 7, 8 büyümek için anayasa değişikliği yapıyoruz. Büyüme hızımızı artıracak mı? Böyle bir şey yok, böyle bir düzenleme de yok. Bütün komşularla kavgalıyız. Bütün komşularla barışı sağlamak için bir düzenleme geliyor mu? Hiçbir düzenleme yok. Taşeron işçilerimiz var, taşeron işçilerin sorununu çözecek, onlara kadrolu işçi statüsü verilecek diye, biz bu anayasa değişikliğini getiriyoruz diye düşünen vatandaşlarım olabilir. Bu anayasa değişikliği taşeron işçinin sorununu çözecek mi? Onu da çözemez, mümkün değil, yok öyle bir şey. Bu anayasa değişikliği ekonomide istikrarı sağlayacak öyle mi? Ekonomide istikrarı sağlayacak hiçbir düzenleme de yok. O zaman soru şu; bu anayasa değişikliği bu memleketin bu kadar derdi varken, sorunu varken niye milletin gündemine geldi? Milletin derdi ne? Çocuğu işsiz iş bulmak istiyor. Esnafın sorunu var, derdini çözmek istiyor. Taksi şoförü derdi var sorununu çözmek istiyor. Memlekete turist gelmiyor, oteller sinek avlıyor o sorun çözülmesi lazım. Bunların hiçbirisiyle bu anayasa değişikliğinin ilgisi yok. Peki, bu anayasa değişikliği neden Türkiye’nin gündemine geldi? Bu anayasa değişikliğiyle Türkiye’de rejim değiştirilmek isteniyor. Demokratik parlamenter sistemden vazgeçelim, otoriter, tek adam rejimine geçelim diyorlar.KAVGA ETME ZAMANI DEĞİL; MEMLEKETİ, VATANI, BAYRAĞI DÜŞÜNME ZAMANIDIR
bu bir parti meselesi değil arkadaşlar. Bu bir memleket meselesi. Parti meselesi olsaydı mitingler yapardık, konuşurduk, başka partilere çatardık. Öyle bir tablo yok, öyle bir durum yok. Bir demokrasi meselesidir. Birileri doğru, vatandaş şimdi diyor ki, sana çatıyorlar. Birileri bana çatabilir canları sağ olsun hiç umurumda değil. Şimdi kavga etme zamanı değil. Şimdi memleketi, vatanı, bayrağı düşünme zamanıdır. Şimdi birlikte yaşama iradesini ortaya koyma zamanıdır. Benim gibi düşünmeyen insanında hakkını savunma zamanıdır şimdi. Onun için diyorum şimdi slogan atma zamanı değil. Şimdi birbirimizi karşılıklı eleştirelim o zamanda değil. Şimdi birlikte oturacağız demokrasimizin geleceği için birlikte karar vereceğiz. Bunu yapmak zorundayız. Efendim diyorlar ki, referandum sonucunda “Hayır” çıkarsa memlekette kaos olur. Niye kaos olsun? Hayır çıktığı takdirde bir; Türkiye büyük bir nefes alacak. Niçin? Diyecekler ki, vatandaşlarımız biz demokrasiyi savunduk, demokrasiyi koruduk, parlamenter sistemi savunduk, düşünce özgürlüğünü savunduk ve kazandık. Herkes rahat bir nefes alacak. İki; Sayın Cumhurbaşkanı seçimle geldi 2019’a kadar zaten görevinin başında. Kimse bir şey söyleyebilir mi? Hayır. Kim seçti? Vatandaşlar seçti, vatandaşın tercihi başımızın üstüne. Binali Bey zaten yerinde, Başbakan. Biraz da ona çalışıyoruz Başbakanlık bitmesin diye, Başbakanlık görevini yapsın diye. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Başbakan var, Başbakanlık kurumu var niye kaldırıyoruz? Efendim Osmanlılar. Osmanlı’da padişah vardı orada da Başbakan vardı adı da Veziri Azamdı. Bir de vezirler vardı onlar da bakanlardı. Şimdi biz tarihimizi de reddediyoruz. 141 yıllık parlamento geleneğimiz var onu da reddediyoruz. Niye reddediyoruz? Tarihimize bağlıyız, örfümüze bağlıyız, adetimize bağlıyız, geleneklerimize bağlıyız, tarihimizle gurur duyuyoruz. Niye tarihimizi reddediyoruz, neden? Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum. Başka ne olur? Parlamento görev yapıyor. “Hayır” çıkarsa parlamentoda görev yapacak. Efendim erken seçim olur mu? Erken seçime bir kişi karar almaz oturur 550 milletvekili kendi aralarında karar alırlarsa erken seçim olur, karar almazlarsa da olmaz bu kadar basit. Bakanlar? Her bakan görevinin başında. Hükümet? Görevinin başında niye kaos olsun?” dedi.