Son yıllarda spektrum bozukluğu olarak karşımıza çıkan Otizm, doğuştan gelen yada yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Beynin yapısını yada fonksiyonlarını etkileyen,bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Özellikle bireyin duyusal problemleri ön plana çıkmakta olup çevre ile uyumunu azaltmaktadır. Denge ile ilgili problemleri olabileceği gibi,ömür boyu süren yüksek sese karşı duyarlılık,dokunma hassasiyeti,ışığa karşı duyarlılık gibi farklı semptomlar gösteren çok geniş bir yelpazedir. Hastalık değil, farklılıktır. Tanı kaldırma özelliği olmayan eğitim ile semptomları minimize edilebilen nöro-gelişimsel bozukluktur. Bulaşıcı değildir. Anne baba tutumlarıyla ortaya çıkamayacağı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.OTİZMLİ BİREYLER ÇEVRELERİNDE YAŞANAN OLUMSUZ OLAYLARDAN ETKİLENİRLER Mİ?
Her canlıda olduğu gibi,kendini savunma,temel ihtiyaçlarını giderme,yaşamını sürdürme güdüsü, öğrenme isteği gibi temel gereksinimleri vardır. Duygularını ifade etmede zorluk çekmeleri,bu bireylerin olumsuz durumlardan etkilenmedikleri anlamına gelmemektedir. Olumsuz davranış ve yaklaşımlardan birincil derecede etkilenmektedirler ve bunu davranışlarıyla (stereotipik hareketlerle) göstermektedirler. OTİZMLİ BİREYLERE SAHİP AİLELERİN DUYGUSAL YAPISI NEDİR?
Bu ailelerimiz,tanıyı aldıkları an itibarıyla bir çöküş yaşarlar. Önce inkar,sonra öfke,sonra kabullenme evrelerinden geçerler. Her evre kendi içinde, çevre desteği ile aşılır,yada bundan yoksun olan aileler içine kapanır veyahut çok zorlu mücadeleler sonucunda bu evreleri aşarlar. OTİZMLİ OLMAYAN BİREYLERİN OTİZMLİ BİREYLERE BAKIŞ AÇISI NEDİR?
Toplumumuzda son yıllarda sevindirici ancak doğruluğunu sorgulatıcı modern ifade şekli olan ''farkındalık'' terimi ile hepimiz otizmi tanımaya başladık. Ancak bu bireylerin görsel olarak ''farkındalığında'',fakat duygusal ve sosyal anlamda aynı şeyi söyleyemeyeceğimiz bir durum söz konusu. Toplumumuzda bu bireyleri yeterince tanımadığımız için bazen acıma,bazen korkma bazen de kaygı duymaktayız. OTİZMLİ BİREYLERİN GÖSTERDİKLERİ BAŞARILAR VAR MIDIR?
Literatür taramalarında birçok dahinin (matematikçi,fizikçi,müzisyen ve ressam) otizmli oldukları bilinmektedir. Doğru yönlendirme,doğru ve erken tanı sonrasında doğru eğitim ile ciddi başarılara ulaştıkları görülmektedir.OTİZMLİ BİREYLER VE AİLELERİ İLE EMPATİ KURULABİLİNİR Mİ?
Otizmli bireylerin hassasiyet gösterdikleri noktasında olumlu çevre oluşturulabilinir. Ailelerine duygusal ve sosyal açıdan destek olunabilinir.OKULLARDAKİ ÖĞRETMENLER OTİZM KONUSUNDA YETERLİ Mİ?
Ülkemiz üniversitelerinde her ne kadar özel eğitim öğretmenleri ve PDR'ciler yetiştirilse de hala kadrolarımız yetersizdir. Okul hizmetiçi seminerleri çoğaltılarak bu konuda öğretmen ve veliler bilgilendirilmelidir.BU TÜR SORUNLAR HANGİ BİRİMLERİ DOĞRUDAN İLGİLENDİRMEKTEDİR?
Başta MEB olmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığımızın da doğrudan ilgilendirmektedir. Bu bakanlıkların koordineli ortak bilinç ile hareket etmeleri ve bu yönde toplumu bilgilendirmeleri halinde sorun bir nebze çözülecektir.
Her canlıda olduğu gibi,kendini savunma,temel ihtiyaçlarını giderme,yaşamını sürdürme güdüsü, öğrenme isteği gibi temel gereksinimleri vardır. Duygularını ifade etmede zorluk çekmeleri,bu bireylerin olumsuz durumlardan etkilenmedikleri anlamına gelmemektedir. Olumsuz davranış ve yaklaşımlardan birincil derecede etkilenmektedirler ve bunu davranışlarıyla (stereotipik hareketlerle) göstermektedirler. OTİZMLİ BİREYLERE SAHİP AİLELERİN DUYGUSAL YAPISI NEDİR?
Bu ailelerimiz,tanıyı aldıkları an itibarıyla bir çöküş yaşarlar. Önce inkar,sonra öfke,sonra kabullenme evrelerinden geçerler. Her evre kendi içinde, çevre desteği ile aşılır,yada bundan yoksun olan aileler içine kapanır veyahut çok zorlu mücadeleler sonucunda bu evreleri aşarlar. OTİZMLİ OLMAYAN BİREYLERİN OTİZMLİ BİREYLERE BAKIŞ AÇISI NEDİR?
Toplumumuzda son yıllarda sevindirici ancak doğruluğunu sorgulatıcı modern ifade şekli olan ''farkındalık'' terimi ile hepimiz otizmi tanımaya başladık. Ancak bu bireylerin görsel olarak ''farkındalığında'',fakat duygusal ve sosyal anlamda aynı şeyi söyleyemeyeceğimiz bir durum söz konusu. Toplumumuzda bu bireyleri yeterince tanımadığımız için bazen acıma,bazen korkma bazen de kaygı duymaktayız. OTİZMLİ BİREYLERİN GÖSTERDİKLERİ BAŞARILAR VAR MIDIR?
Literatür taramalarında birçok dahinin (matematikçi,fizikçi,müzisyen ve ressam) otizmli oldukları bilinmektedir. Doğru yönlendirme,doğru ve erken tanı sonrasında doğru eğitim ile ciddi başarılara ulaştıkları görülmektedir.OTİZMLİ BİREYLER VE AİLELERİ İLE EMPATİ KURULABİLİNİR Mİ?
Otizmli bireylerin hassasiyet gösterdikleri noktasında olumlu çevre oluşturulabilinir. Ailelerine duygusal ve sosyal açıdan destek olunabilinir.OKULLARDAKİ ÖĞRETMENLER OTİZM KONUSUNDA YETERLİ Mİ?
Ülkemiz üniversitelerinde her ne kadar özel eğitim öğretmenleri ve PDR'ciler yetiştirilse de hala kadrolarımız yetersizdir. Okul hizmetiçi seminerleri çoğaltılarak bu konuda öğretmen ve veliler bilgilendirilmelidir.BU TÜR SORUNLAR HANGİ BİRİMLERİ DOĞRUDAN İLGİLENDİRMEKTEDİR?
Başta MEB olmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığımızın da doğrudan ilgilendirmektedir. Bu bakanlıkların koordineli ortak bilinç ile hareket etmeleri ve bu yönde toplumu bilgilendirmeleri halinde sorun bir nebze çözülecektir.