Sevelim veya sevmeyelim, kabul etmemiz gerekir ki CHP bu ülke siyasetinin çimentosudur. Çünkü fikir partisidir, çünkü tabanı bir ideolojiye sahiptir. Neredeyse bir asırlık tarihi geçmişi ile adeta siyasette çınar misyonunu üstlenmiş olan ve günümüzde de ana muhalefette bulunan bu partiden beklentiler oldukça fazla. ‘Afrin’de ne işimiz var?’ diyen değil, eleştiri haklarını gizli tutarak hükümete dış politikada destek ve açık çek veren bir CHP anlayışını arzuluyoruz. Yapılıyor mu? Kısmen! Yeterli mi? Değil! İşte bundan dolayı CHP tenkitlerinde yalnız kalıyor, halkın genel desteğini yanına alamıyor. Zeytindalı Harekâtı’nı çözüm süreci üzerinden ‘Habur’ kartını da öne sürerek hükümete yüklenmek istediğinizde, boşluğa düşüyorsunuz. CHP yönetimi artık bunu görmeli, yerele inemeyen bir anlayışın genel de başarı getirmeyeceği anlamalılar.
Dün Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün kurmaylarıyla Gebze’de buluştuk. İl başkanı, üç milletvekili ve dört ilçenin başkanları basının karşısına çıktı. Mevcut siyasal iktidarın yaptığı yanlış uygulamalarını, Kocaeli Büyükşehir başta olmak üzere yerel yönetimlerin seçim dönemlerinde verdikleri ama yerine getirmedikleri taahhütleri anlattılar bizlere. Çok faydalı bir toplantı idi, ben şahsen millet adına sormamız gerekenlerini not ettim. Mesela Kocaeli’de kullanılacak oy pusulalarının FETÖ operasyonu ile gözaltına alınan bir firmaya bastırıldığını iddia ettiler, bunu dikkate alarak kendi kendime kesinlikle bunun takipçisi olmalıyım dedim. Mesela mühürsüz oyun geçerli kılınmasında şüphe uyandıracak konular hakkında da bilgiler aktardılar, iktidar cephesinden de bunu çek edeceğim.
Buraya kadar her şey normaldi. Fakat mikrofon Fatma Kaplan Hürriyet’in eline geçince işler değişti. Avukat kökenli olan Fatma Kaplan Hürriyet öyle bir şey söyledi ki, ‘Yok yok arkadaş, bu CHP değişmez’ dedirtti. Hürriyet tüm AK Partilileri kapsayan bir cümleyle, “Bu HIRSIZLARI, bu NAMUSSUZLARI yeneceğiz” diye söyledi. Hırsızlık bir ithamdır, kişinin kendi penceresinden durum tespitidir buna bir şey diyemeyiz. Ama ‘Namussuz’ ifadesini kullanmak düpe düz haddi aşmak, bel altı vurmak ve CHP’nin lügatine yakışmayacak bir tutumdur. Hukuk okumuş, avukat kökenli bir siyasetçi olan Fatma Hürriyet Kaplan’ın AK Partililerden özür dilemesi gerektiğine inanıyorum. Malum sonuçta insanız ve hata yapabiliriz mühim olan bu hatayı anlamak, kabul etmek ve özrü dilemektir. Ve diyorum ki; siyasetin bir dili olmalı ve bu dilin de bir sınırı...
hazreti nuhu cep telefonu Ile konusturanlari yazar kadrosuna aldiginizi duyunca UTANDIM!!!? Bu gazateyi okumayi kestim!!!