Merhaba sevgili okurlar. Bugün sizlerle yediğimiz armudun sapından, üzümün çöpünden nasıl enerji elde edeceğiz onu konuşacağız. Biyogaz teknolojisi nedir gelin hep beraber irdeleyelim. Biyogaza geçmeden önce organik atık nedir onu tanıyalım. Organik atık, en basit tanımı ile bitki ve hayvan kaynaklı atıklardır. Yani günlük hayatımızda hemen her noktada karşımıza çıkan ve çöp olarak nitelendirdiğimiz atıklardır. Tabii ki bu çöp kavramı içerisine ambalaj atıklarını yok, ambalaj atıklarını çöpe asla ama asla atmıyoruz!
Köy yaşantısını yaşamış olanlarımız iyi bilir, soyulan patatesin, domatesin kabuğu, patlıcanın, kabağın sap kısmı ya bahçede bir köşede yığılır ya da hayvanların önüne yem olarak atılırdı. Aslında bunlar organik geri dönüşümün en basit halleridir. Toprak üzerinde biriktirilen bu atıklar bir süre sonra mikroorganizmalarca parçalanarak toprağa karışmakta ya da hayvanların tüketmesi sonucunda gübre olarak ekinleri beslemektedir.
Peki, biyogaz olayına gelirsek burada işleyiş nasıl yapılır buyurun bakalım. Biyogaz temel olarak organik atıklardan kullanılabilir gaz elde etme işleminin adıdır. Daha detaylı ifade edecek olursak oksijensiz ortamda mikroorganizmaların organik atıkları tüketerek bu maddelerden karbondioksit ve metan gazı oluşturmasıdır. Oluşan bu metan gazı doğrudan yakılarak ısınma ve ısıtmada, motor yakıtı olarak ulaşımda, türbin yakıtı olarak elektrik üretiminde, halihazırda kullandığımız doğalgaza karıştırılarak maliyet düşürmede kullanılabilmektedir.
Biyogaz elde edilme işlemi temel olarak organik maddelerin ayrıştırılmasına dayandığı için temel madde olarak bitkisel atıklar ya da hayvansal gübreler kullanılabilmektedir. Özellikle kullanılan hayvansal gübreler biyogaza dönüştüğü esnada mikroorganizmalarca kimyasal çürümeye uğradığı için daha yarayışlı hale gelir. Bu sebeple dünyada biyogazın temeli olarak hayvansal atıklar kullanılmaktadır.
Örneğin tavuk gübresi oldukça verimli biyogaz üretim kaynağıdır. Tavuk gübresi toprakta tuzluluğa sebep olduğu için tarımda kullanımı fazla tercih edilmez. Bu sebeple bu gübre biyogaza dönüştürülerek daha yüksek verimli bir noktada değerlendirilebilmektedir. Kimyasal çürümeye uğrayan yani fermante olan gübre ise tarımda çok daha verimli bir hale gelir ve en nihayetinde oluşan gübre hem toprakta hem enerjide kullanılabilir.
Günümüzde birçok belediyenin çöp depolama sahasında biyogaz sistemleri mevcuttur. Yani aslında bugün çöpe attığımız bir meyve kabuğu yarın evimize farklı bir formda, elektrik olarak geri dönebilmektedir. Bu sebeple her zaman söylediğim cümleyi tekrar ediyor ve yazımı sonlandırıyorum. Ambalaj atıkları ve evsel atıklar mutlaka ama mutlaka ayrı şekilde toplanmalı, evlerimizde oluşan ambalaj atığı gibi atıklar geri dönüşüm kutularına, organik atıklar ise normal çöp konteynerlerine atılmalı. Biz bu ayrıştırma işlemini ne kadar düzenli yaparsak, biyogaz verimliliği ve geri dönüşüm oranları o derece artar. Yeşil enerjinin yakın gelecekte hayatımızın tamamında olması dileği ile hoşça kalın.
Çevre bilinci maksadıyla yazmış olduğun tüm yazıla gibi bu yazınız da çok güzel olmuş ellerine ve Emel’ine sağlık. Çöp kavramının sadece çöp olmadığını belirten bu yazı için teşekkürler.