On binlerce insanımızın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş depremleri İstanbul’da yaşanacak deprem gerçeğini insanlara hatırlattı. Bu da deprem hakkındaki tartışmaları arttırdı.
Uzmanların sürekli eli kulağında diyerek dikkat çektiği depreme ilişkin en güncel açıklamayı yapan Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Doğan Kalafat, "İstanbul'da 2030 yılına kadar yüzde 64 olasılıkla 7'nin üzerinde bir deprem olacaktır" ifadeleri ile yaptı.
İstanbul Valiliği, 20 Şubat Pazartesi günü okulların açılmasıyla 93 riskli okulun boşaltılacağını, bu okullarda eğitim öğretim gören öğrencilerin başka okula nakledileceği duyurulmuştu.
Buna göre 93 riskli okuldaki 51 bin 995 öğrenci ve 2 bin 765 öğretmen de depreme karşı güvenli okullara nakledildi.
Alınan önlem gerekli olsa da okulların açılmasına çok kısa süre kala yapılan bu değişiklik öğrenci ve öğretmenler için bir mağduriyet yarattı.
Akıllara da bu güne kadar bu binaların hasarlı olduğu zaten bilinmiyor muydu sorusunu getirdi.
Yine valilik tarafından yapılan açıklamada İstanbul’da 1999 depremi öncesi inşa edilen ve depreme dayanıklı hale getirilerek yenilenen okulların sayısına ilişkin bilgi verildi
Buna göre 2006 yılından sonra başlayan çalışmalar sonucunda riskli bulunan bin 351 okuldan 769’u güçlendirildi, 367’si yıkılıp yeniden yapıldı. 87 okul da başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere diğer kurumlarca güçlendirildi veya yıkılıp yeniden inşa edildi.
99 depreminin ardından “bu bizim için bir milat” denilerek yola çıkıldığı düşünülürse 17 senede bu yapıların Kahramanmaraş depremi beklenmeden yeniden gözden geçirilmesi gerekirdi.
Kocaeli’nin de çok önemli bir deprem bölgesi olduğunu biliyoruz. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 2016 yılında “Deprem Tehlikesi Azaltma Projeleri ve Faaliyetler” sunumunda Gebze bölgesindeki 4 ilçede toplam 38 bin 469 binanın 1’inci derece deprem bölgesinde yer aldığı bilgisine yer verilmiş.
7.5 büyüklüğünde olması olası bir İstanbul depreminde, Adalar’a en yakın ilçelerimiz olan Gebze, Darıca, Çayırova, Dilovası, Körfez ve Derince ilçelerinin tamamının etkilenmesi öngörülüyor.
Durum böyle iken 2016 yılından beri bölgemizde depreme yönelik yapılan çalışmaları ve güncel veriler de merak ediliyor.
Bir sanayi bölgesi olduğumuz düşünüldüğünde fabrikalar da potansiyel bir tehlike oluşturuyor. Fabrikalarda binlerce işçi, okullarda binlerce öğrenci binalarında güvendeler mi?
Yaşadığımız büyük deprem gösteriyor ki yerel yönetimlere depreme karşı hazırlık konusunda büyük görev düşüyor…