Son dönem en çok eleştirilen isimlerden biri olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Fatih Altaylı’nın programına konuk olarak kısaca seçim sürecine ilişkin ve deprem afetinde belediye olarak yürüttükleri çalışmalar hakkında konuştu.
Neden aday olmuyorsun sorusuna cevabı hep aynı olduğu için deprem sürecine yönelik konuşmalarını dinledim dikkatle.
Deprem riski az olarak görülen Ankara’da olası bir deprem için özel bir ekip bulundurduklarını ve bu ekibi afetin merkezine yönlendirdiklerini söyledi Yavaş.
Biz ise olası bir İstanbul depreminde sarsıntıdan en çok etkilenecek bölgelerden biriyiz.
Ankara Büyükşehir Belediyesi deprem riskli bölge olmamasına rağmen özel ekibini kurarken bizler afet koordinasyon merkezlerinin tamamlanması ve ilçelerde arama kurtarma ekipleri kurulması kararının alındığını gördük.
Mansur Yavaş’ın belediyecilik ve yöneticilik anlayışıyla sık takdir toplaması bu gibi kararlarından sebep.
Depremden bahsederken Ankara’da da dere yatakları üzerine kurulu çok fazla yerleşim yeri olduğundan rant için bu alanların geçmiş dönemlerde yerleşime açıldığından bahsediyor.
Belediye başkanları seçim kaybettirir mantığıyla yer altına yatırım yapmaktan çekiniyor ama biz yapıyoruz diyor.
Depremin ardından bu anlayışla görevini yürütmüş olan tüm belediye başkanlarını öpüp başına koydu milletimiz.
Bir de ben yaptım, sen yaptın kavgasına değinildi programda.
Depremin üzerinden zaman geçtikçe karşılaştıkları zorlukları ve engelleri anlatmaya başladı yardıma koşanlar.
Mansur Yavaş açıkça yardımlarının merkezi yönetim tarafından engellendiğini de söyledi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi adına yapılan yardımlara özel şirketlerin sahip çıktığını anlattı da anlattı…
Peki deprem sonrası için ne yapılabilir dendiğinde bütün illerin, büyükşehirlerin yardıma hazır, planlı halde olmaları gerektiğini koordinasyon olmazsa bunun da iş görmeyeceğini söylüyor.
Kendi şehri için alabildiği önlemleri almış, deprem bölgesi için çoğu ihtiyacı bölgeye ilk ulaştıran belediye başkanı olarak sözlerine kulak verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Tüm ülkede mahalle mahalle nasıl bir yol izleneceğinin bilinmesi ve insanlara da duyurulması önem taşıyor.
Yöneticilerimizin anlayışı bu olsa, her konuda vatandaşın faydası olsa mevcut imkânlarla dahi çok daha farklı yaşabilirdik. Gönül rahatlığıyla onları da takdir ederdik.