8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yıllarda yoğunlaşan kadın hareketleri, kadınların hak mücadeleleri neticesinde anılmaya hak kazanan bir gün. Yaşanan hangi olayın 8 Mart’ın Kadınlar Günü olarak belirlenmesine kaynak olduğu ise net bilinmiyor.
Yaygın olarak 1857'de yine ABD'nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında grevci kadın işçilere polisin saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında kurulan barikatlar nedeniyle kaçamamaları sonucunda 120 kadın işçinin ölmesi olayı anlatılır.
Özetle hangi olayla anacak olursanız olun, Marx’ın deyimiyle, “Sermayenin her gözenekten kir ve kan damlatarak büyüdüğü zaman” olan sanayi devrimi döneminde kadınlar haklarını aramak için birleşerek, dayanışarak bir mücadeleye girmiş sonucunda da kazanımlar elde etmişlerdir.
Kendimize dönecek olursak tam 89 yıl önce “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” sözlerinin sahibi Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün sayesinde tüm dünyada kadınlar hakları için mücadele verirken biz en demokratik hak olan seçme ve seçilme hakkına kavuştuk.
Biz kadınları yücelten, destekleyen, kültür, sanat ve eğitim gibi geri düşürüldüğü alanlarda üretebilmesi, var olabilmesi için mücadele eden bir liderin ardından çok geriye gittik.
“Kadın ile erkek eşit olamaz; fıtrata aykırı”
“Kız mıdır, kadın mıdır bilemem"
"Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek"
"Anası ölsün!"
"Evdeki işler yetmiyor mu?
"Kadın çalışarak fuhuşa hazırlık yapar"
"Kahkaha atan kadın iffetsizdir"
"Kadının fıtratında köle olmak var"
"Tecavüze uğrayan kürtaj yaptırmasın"
"Hamile kadın sokakta dolaşamaz"
"Kadınlar için tek kariyer annelik"
"Türk kadını evinin süsüdür"
Bu tür söylemleri biz ülkenin yetkili makamlarında oturan kişilerden duyduk, duyuyoruz. Topluma örnek olması gereken yönetici rolündeki kişilerin zihniyeti bu ise yönetilenler ne yapsın diye düşünmeden edemiyoruz.
Tüm bu söylemlere karşı her 8 Mart’ta olduğu gibi kadınların sokakta özgürce, korkusuzca yürüdüğü, cinsiyete bağlı eşitsizliklerin, kadınlara karşı kullanılan aşağılayıcı sözcüklerin ortadan kalktığı, kadınların hak ettiği saygıyı gördüğü yarınlar diliyorum.
Gündemimiz malum seçim. Kendi adıma ben çiçek, böcek istemiyorum. Kadınların canını, hayatını koruyacak önlemler, daha ağır cezalar, ne söylediğini bilen, topluma örnek olabilecek anlayışa sahip bir yönetim istiyorum…