Son yıllarda Türkiye’de Youtube çok eleştirilen bir platform oldu.
Eleştiriler Youtuberlar’ın vasıfsızlığından, z kuşağının yetersizliğinden ve tabi ki bu alanda dönen büyük paralar üzerinden yürüdü.
Gelenekselden dijitale geçişimizi yaşayarak görüyoruz zaten. Yeni düzen yeni iş modelleri de doğuruyor. Girişimci, ileriyi görebilenler de bu kervana katıldı.
Bizim milletçe düştüğümüz bir hata var o da öfkemizi kime, neye yöneteceğimizi bilememek.
Her konuda sorunun ardındaki esas gerçekliği, sorumluyu görememek.
Youtube platformunda insanların ilerleyişine birebir şahit oluyoruz. Çoğunun paylaşım tarzı hayatını sergilemek olduğu için de giydiği kıyafetten bindiği arabanın fiyatına kadar biliyoruz.
Bir yanda asgari ücretle aile geçindirmeye çalışanlar, üniversite hayatını aç tok sürdürenler, diğer yanda son model arabalara binen, bir sonraki tatilinin hangi ülkede olacağını anlatanlar olunca kıyamet kopuyor.
Gelir adaletsizliğinin sebebi o insanlarmış gibi linç ediyoruz biz de.
Bu insanların varoluşu izleyen, alkışlayanların olmasına bağlı üstelik. Biz onların varlığına vergi vermiyoruz.
Gelir adaletsizliği arıyorsanız önce kendi çalıştığınız şirketlerin yıllık kârıyla elinize geçen maaşları karşılaştırın mesela.
Haklı bir eleştiri kısa zaman öncesine kadar bu alanda vergi düzenlemesinin olmamasıdır. Bu sorun da 2022 başında ortadan kalktı.
Özetle bu insanların kazançlarının içimizde doğurduğu hırsın kaynağının sebebi zengin fakirin arasındaki makasın açıklığı.
Gelir adaletsizliği Türkiye’de 20 sene önce de vardı bugün de var.
Çözümün ise kısa bir yolu yok.
Eğitimde kalitenin artması, bireylerin kabiliyetinin artması, ekonominin de ortalamanın çok üstünde büyümesi, ranttan rüşvetten arınma şu anki düzende zor görünüyor…
Her şey milletin elinde. Yolsuzluklardan sıyrılacağız.