Kadına şiddet suçtur.
İnsan hakları ihlalidir.
Ne kadar yazsak, ne kadar söylesek maalesef her gün ya bölgemizde ya da Türkiye’nin herhangi bir ilinde kadın cinayetleri haberlerini duyuyoruz.
Evet sevgili okurlar, dün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete karşı uluslararası mücadele günüydü.
Konuyla ilgili olarak en son 22 Ocak 2020 tarihinde ‘kadın cinayetleri’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Yazımda, o günlerde Gebze bölgesinde 2 kadın cinayetinin işlendiğini yazmış ve bunun sonunun nereye gideceğinden bahsetmiştim.
O günden bugüne değişen ne?
Hiçbir şey…
En yakın örnek İzmit’te yaşanan aile vahşeti.
Bir şahıs, av tüfeği ile önce boşanmak üzere olduğu eşini, oğlunu, sonra kendisini öldürmüştü.
Kadına şiddet ile kaleme aldığım bu yazıda ifade edeceklerim yine belli.
Kadına kalkan eller kırılsın.
Kadın Anne’dir.
Çocukları büyütendir.
Bugüne geldiğimizde o kadar çok kadın cinayeti ile karşılaşıyoruz ki, hangi birini sayalım.
Bakınız, il ve ilçe emniyet müdürlüklerinde Aile içi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirlikleri bulunuyor.
Yüzlerce kadın şiddet, darp ya da yaralama gibi şikayetlerden emniyete geliyor.
Gazeteci olarak hepsini yaşıyor ve görüyoruz.
Ülkemizde yakın zamanda 400 kadın cinayeti işlendi. Her yıl, her ay, her gün
kadın cinayetleri ile karşılaşıyoruz. Bu konuda cezalar çok ağır. Daha da ağır olmalı. Bu sorun kökünden bitmeli. Kadına kalkan eller kırılsın. Toplumdan ayrı tutulsun. Psikopatlık arkasına sığınarak, kendilerini haklı göstermeye çalışan erkeklik müsveddelerine artık nihai çözüm bulunsun. Şiddet gören kadınlarımıza sahip çıkalım. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete karşı uluslararası mücadele gününün 21.yılında yeni kadın cinayetleri olmasın diyoruz.
Aileler parçalanmasın…