Çanakkale içinde aynalı çarşı.
Ana ben gidiyom düşmana karşı.
Of gençliğim eyvah.
Çanakkale zaferi ile simgeleşen Çanakkale türküsünün sözleri bu dizilerle başlar ve devamında insan hüzünlenir.
Çanakkale’ye her gidişimde aynalı çarşıya uğrar ve hediyelik eşyalar alırım. Gerçekten oranın farklı bir atmosferi vardır.
Evet, sevgili okurlar. Bugün Çanakkale Deniz Zaferi'nin 106’ıncı yıl dönümü ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü.
Spor gazeteciliği dönemimde birçok şehri maç vesilesiyle görme ve tanıma şansı buldum.
Çanakkale de gezdiğim, gördüğüm müstesna illerden biri.
Çanakkale’ye ilk gittiğimde, Eceabat ilçesine bağlı Kilitbahir Köyü sırtlarının üzerine yazılmış o dev yazıyı görmüştüm; “Dur Yolcu. Bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir.”
Şehir merkezinden görülen bu yazının anlamını şehitliği gezerken anlayabiliyorsunuz.
Bu çerçevede herkesin hayatında bir kez Çanakkale şehitliğini ziyaret edip, bu aziz vatanda yaşadığımız için şükretmeli.
Öyle ki, İtilaf Devletleri’ne karşı 1915-1916 yılları arasında muhteşem bir azim ve mücadele ile kazandığımız 18 Mart Çanakkale Zaferi, Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hakim olabilir” dediği zaferdir.
Çanakkale zaferini bir konferansla ya da bir köşe yazısıyla anlatmaya kelimeler yetmez. Bu zafer Büyük Türk Milleti’nin namusunu, şerefini, onurunu, bağımsızlığını ve vatanının bölünmez bütünlüğünü tüm dünyaya karşı kanının son damlasına kadar ne şartlarda ve ne şekilde müdafaa ettiğinin destanıdır.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde Çanakkale Zaferimizin 106. yıldönümünü kutluyor, bu destanı bizlere armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu büyük zaferin onurunu Çanakkale Şehitliğini onlarca kez ziyaret eden birisi olarak bir kez daha yaşadığımı ifade etmek istiyorum.