Sosyal medya, genç yaşlı herkesin bir parçası haline geldi artık. Neredeyse tüm boş zamanlarımızı internette harcarken, bazılarının ise sosyal medya boş işi haline gelmiş durumda.
Geçtiğimiz Cuma günü Elazığ’da meydana gelen 6.8’lik depremle hepimiz derin bir üzüntüye boğulduk.
Yıkılan binalar 41 cana mezar oldu.
Tüm Türkiye, Elazığ ve sarsıntıdan etkilenen Malatya için tek yürek olmuşken, bölgemiz belediye başkanları da acıyı yerinde paylaşmak ve Elazığ halkına taziye ve geçmiş olsun dileklerini iletmek için önceki gün deprem bölgesindeydi. Haliyle bizde bunu ‘Acıyı yerinde paylaştılar’ diye haber yaptık, orada bulunmalarını destekledik.
*****
Tabi sosyal medyayı boş iş için kullananlar hemen vakit kaybeder mi ?
Vay efendim Elazığ'a reklam için gitmişler…
Yok deprem onların umurunda mı ? diye bir süre mesnetsiz yorumlarda bulundular.
Benzer cümleler Acun Ilıcalı’nın depremzede vatandaşlarımıza destek anlamında yapılan yardım programında da kullanılmıştı.
****
Eyy sosyal medya kahramanları… Gerçi siz de kağıt üzerinde Türk’sünüz ama ben yine size hatırlatayım. Türk milleti duygusaldır, yardımseverdir. Paylaştıkça güçlenir ve büyür…
Zinnur Başkan da, Muzaffer Başkan da, Bünyamin Başkan da, Hamza Başkan da asrın felaketi olan 1999 depremini yaşamış insanlar. Yani insani olarak da karakter olarak da deprem üzerinden reklam yapacak değiller.
****
Fotoğraflara baktığımda başkanların yaşadıkları üzüntüyü nasıl yüzlerine yansıdıklarını gördüm. Bir gün öncesinden yüzlerce yardım malzemesini Elazığ’a gönderen, deprem bölgesine giderek yardım çalışmalarına katılan, Elazığlılara taziye ve geçmiş olsun dileklerini ileten başkanlar şimdi reklam yapmış mı oluyor? Sizin anlayışınız bu kadar mı ?