Gün geçmiyor ki, yeni bir kadın cinayeti yaşanmasın, sokaklar kadına karşı yeni bir şiddete sahne olmasın. Gazetede son 45 gün 3 kadına şiddet haberini yazmışız ve bunun 2’si maalesef ölümle sonuçlanmış. Darıca’da eşini kazma sapıyla öldüren O.Ş, boşanmak üzere olduğu eşini, çalıştığı Fatih Devlet Hastanesi’ne giderek darp eden A.F.T ve Çayırova’da geçtiğimiz gece sevgilisi olduğu ileri sürülen genç kadını çocuğunun önünde silahla öldüren M.E
Bitmiyor, bitmeyecek de…
Öyle bir duruma geldik ki, kadına şiddet olayı artık bana sıradan bir habermiş gibi geliyor.
Her geçen gün kadın ölümlerini görüyoruz.
Genelde eşler arasında.
Aile kavgası.
Boşanmış aileler.
O kadar çok içimizin acıdığı olayları gördük ki, bu aile yapısı nasıl oluşuyor demekten kendimizi alamadık.
Bu kadar şiddet.
Bu kadar intikam.
İnsan akıl tutulması yaşıyor.
En yakın hayat arkadaşının canına kıymak.
Aile hayatını bitirmek.
Yuvayı dağıtmak.
Olan gelecek neslimiz çocuklara oluyor.
Önceki gece Çayırova’da işlenen kadın cinayeti.
O vurulma anına henüz 6 yaşındaki bir çocuk maalesef şahit oluyor.
Şimdi o çocuk korku ve travmayı nasıl atlatacak?
Tabi ki zor günler ve zor yıllar.
Allah kimseye yaşatmasın…
Artık kadın cinayetleri son bulsun.
Kim yeltenirse en ağır cezaya mahkûm olmalı.
Kadın cinayetlerine son diyoruz.
Aileler mahvolmasın.
Toplum duyarlılığına da çok dikkat.
Yuvalar korunsun.
Kutsal aile yapısı devam etsin.
Anlaşmazlıklar da medeni bir şekilde çözülsün.
Kimse kimsenin sahibi değildir.
Hele ki tapulu malı hiç değildir.