Yaşadıklarımız ortada. Ülkemiz büyük bir sınavdan geçiyor. İçeride ve dışarıda önemli mücadeleler veriyoruz. Bu sadece bugün olan bir şey değil. Millet olarak biz mücadeleye alışığız…
1071’de Anadolu’nun kapısını açtığımız günden bu yana, Anadolu topraklarında bir mücadele içindeyiz. Bu mücadele kapsamında ülkemizin sınır güvenliğini sağlamak, yanı başımızda bir terör devleti kurulmasına müsaade etmemek amacıyla Bahar Kalkanı Harekâtı’nı başlattık.
Artık bu bölgede bir savaş içerisindeyiz. Yaklaşık 15 bin askerimiz o bölgede koşullanmış durumda.
Allah yar ve yardımcıları olsun.
2020 yılına çok sorun ve peş peşe problemlerle girdik.
Elazığ ve Malatya depremi.
Önemli acı kayıplar yaşadık.
40 vatandaşımız vefat etti.
Binlerce yaralımız var.
Maddi çok büyük kayıplarımız oldu.
Ardından Van’ın Bahçesaray ilçesinde yaşanan çığ faciası. Hem de peş peşe yaşadığımız çığ faciası. Burada 11’i askerimiz olmak üzere 40 vatandaşımız yaşamını yitirdi.
İran’da yaşanan ve Van’ı vuran deprem.
10’a yakın insanımızı kaybettik.
Peşine İdlib’teki hain saldırı.
Hep acılar ile karşı karşıya kaldık.
Tam 36 şehit verdik.
Bu esnada Avrupa’ya giden göç dalgasını artık serbest bıraktık.
Herkes sınır kapılarında.
Yunanistan alarm verdi.
Bulgaristan polis ekiplerini seferber etti.
Bakalım ne olacak?
Türkiye artık Avrupa’ya gitmek isteyeni artık durdurmayacak.
Bu da Avrupa’ya ‘Ya aklınızı başınıza alın ya da kendiniz bilirsiniz’ anlamında ciddi bir mesaj.
Ocak ve Şubat ayı çok zorlu geçti.
İnşallah Mart ve Nisan iyi geçer.
Buna milletçe ihtiyacımız var.