Bu aralar yoğunuz. Aldığımız bir kararla Semih kardeşimiz internete, bende gazeteye bakıyorum. İmtiyaz sahibimiz Uğur Saray da bize lojistik destek verir, işimize karışmaz. Tıpkı bugün ‘Şehit abisi, hastane önünde hayatını kaybetti’ manşetini attığımız habere karışmadığı gibi. Bize güvenir, biz de doğru bildiğimiz haberi yapıp, okuyucuya sunarız.
Gelelim vicdanları yaralayan o görüntüye.
'Ölen ölür. Öldüğü ile kalır’ diye bir söz var. Şehit abisi Sabahattin Duru bir ihmal yüzünden bu dünyadan göç etti. Yani öldüğü ile kaldı. 3 gündür sosyal medyada gündem bu konu. Hakan Höbek’i suçlayan da var, Sabahattin Duru’ya müdahale etmeyen doktora katil diyen de. Yani herkes kendi vicdan muhasebesinde olayı yorumluyor. Haberi ilk girdiğimizde, yalaka takımından hastaneye komple mi kuruyorsunuz diyen bile çıktı. Neymiş efendim; bir hastane dışarıdaki olaya müdahale edemiyormuş. Araştırdım, bununla ilgili ne bir kanun var, ne de alınmış bir karar. Yaşadığım kısa bir olayı anlatıp, Sabahattin Duru’ya müdahale etmeyen o doktoru vicdanıyla baş başa bırakayım.
*****
Bundan 4-5 ay önceydi. Bir işimi halletmek için çarşıda bulunurken Üstündağ Pasajı’nın önünde bir vatandaş bayılmış yerde yatıyordu. Oradan geçen birisi, -Vatandaşın etrafında toplanmayın ben doktorum- diyerek ilk müdahaleyi yapmıştı. Şimdi o doktor, o kalabalıkta ben doktorum ama çarşıya gezmeye çıktım, müdahale edemem. Ambulansı bekleyin diyebilir miydi? Bu insanlıkla ilgili bir durum. O doktor da Sabahattin Duru’nun can çekiştiği dakikalarda insanlıktan çıkarak Hakan Höbek’i ve Merkez Hastanesi’ni zor durumda bırakmıştır.
Hakan Hoca’yı zor durumda bırakan ikinci konu, basın kuruluşlarına gönderilen basın açıklamasıyla ilgili. O açıklama gerçekten ‘özrü kabahatinden büyük’ niteliğinde olmuş.
*****
Açıklamayı kimin yazdığını gerçekten merak ediyorum. Metinde şahsa müdahale ettik deniliyor. Alakası yok. Görüntülerde her şey apaçık ortada. En az 20 kere izledim. Eğer Sabahattin Duru’ya o dakikadan sonra müdahale edildiyse bu ispatlanmalı. Açıklamada görevli personel ile ilgili en ufak bir satır geçmediği gibi -hastaneye günde 500 kişiden fazla hasta geliyor- gibi gereksiz bir ifadeyle konu saptırılıyor. Konu, hastanenin baktığı hasta sayısı değil ki, konu müdahale edilmeyen bir canın kaybı.
*****
Toparlamak gerekirse bu ihmali Hakan Hoca’ya yıkmak, onu suçlamak adaletsizlik olur. Sonuçta 7/24 hastanede duracak hali yok. Hakan Hoca’yı bende tanırım. Özel Merkez Hastanesi’nin imkânlarıyla kurulan ve bir süre yayın yapan Avaz Gazetesi’nin Spor Müdürlüğünü yapmıştım. Yani kendisinin ekmeğini yedim. Hakan Hoca dost canlısıdır, herkese yardım etmek ister, ettiğini de biliyorum. Ama o basın açıklamasında özetle “Şahsa müdahale etmeyen doktorumuz ve acil servisteki personelimiz ile ilgili soruşturma açılmış, gereken yaptırım uygulanacaktır. Sabahattin Duru’ya Allah'tan rahmet diliyoruz. Ayrıca rahmetlinin bir şehit abisi olması da üzüntümüzü iki katına çıkarmıştır. En kısa zamanda aileye taziye ziyareti yapılacağının da bilinmesini istiyoruz” ifadeleri kullanılsaydı en azından vicdanlara su serpilmiş olurdu. Sizce de öyle değil mi ?