Spor muhabirliğinin heyecan ve keyif verdiği yıllarda deplasmanlara hep otobüsle giderdik. O ilin ya da ilçenin merkezini görmeden ilk önce otogarla tanışır, o yerin iyi ya da kötü oluşunu otobüsten indiğimiz andan itibaren anlardık.
Boşuna dememişler, ‘otogarlar, kentin aynasıdır’ diye…
Bu yüzden otogarlara gereken önemi ve değeri göstermek o şehrin kendini benimsettirmesi açısından oldukça önem arz eden bir konudur.
Gelelim bizim gecekonduya pardon Gebze otogarımıza (!)
Geçen günlerde bir iş için Marmara Teknokent’e gitmiştim. Önünden geçtiğim otogar köhne bir şekilde. Ne albenisi var, ne cazibesi. Tipik gecekondulara benziyor. Peron bile yok. Ayrıca açık gıdaların satılması da dışarıdan gelen yolcular için şok etkisi yaratıyor.
Görmedim ama tuvaletlerde de bakımsızlık varmış.
Boşa övünerek söylüyoruz; nüfusumuz tam tamamına 382 bin 166.
Şimdi kent büyüklerine soruyorum; içinde 13 OSB’yi bulunduran, 50 ilden büyük Gebze’ye böyle bir gecekondu tipindeki otogar yakışır mı?
Gebze’den daha küçük yerlerdeki otogarlar bizden kat be kat daha iyi fiziki şartlara sahip.
Neresi mi? Diyarbakır Bismil. İnterneti açın bakın. 118 bin nüfusu bulunan Bismil de, 33 bin metrekare üzerine inşa edilen ve içinde birçok modern tesisin bulunduğu otogar hizmet veriyor.
Keza, Erbaa. 10 numara bir otogara sahip.
İnsan kıskanıyor. Türkiye’deki otogarların birçoğunu bizzat yerinde gördüm.
Bir Sakarya, bir Gaziantep, Bir Sivas. Gayet güzel ve hoş bir otogara sahipler. Soruyorum; sanayinin başkenti olarak bizim Bismil’den, Erbaa’dan veya o illerden neyimiz eksik.
Geçmişi yargılamadan önümüze bakmalıyız. Gebze’ye hak ettiği güzellikleri ve değerleri vermeliyiz.
Bir olmalıyız, güçlü olmalıyız. Çünkü bu kent çok şeyler kaybetti. Biraz da sanayimizin imkânlarını kullanarak Gebze’mize şık ve modern bir otogar kazandırmalıyız.