Sevgili okurlar. Her insan için değişik mana ve önem ifade eden yaşlılık, hayatın çok özel bir dönemidir. Bugünkü köşemi değerli büyüklerimiz için yazdım.
Her yıl 18-24 Mart tarihleri arasında ‘Yaşlılara Saygı Haftası’ kutlanır ve bu tarihlerde etkinlikler yapılır. Bu bağlamda Gebze’de de çeşitli etkinlikler düzenlenecektir.
Pandemi döneminde yaşlılarımız çok sıkıntı çekti. Aylardır dışarı çıkamadılar, torun sevemediler.
Kısacası evlere hapsoldular.
Şuanda bile kısıtlama dahilinde günde 4 saat dışarı çıkma izinleri var.
Toplumumuzun hafızaları olan yaşlıları baş tacı etmek boyun borcumuzdur. Onlara göz kulak olup sevgi, şefkat göstermeliyiz, Toplu taşıma araçlarında onlara yer vermeliyiz. Hal ve hatırlarını sorup yaşlıları ziyaret etmeliyiz. Eğer yalnız yaşıyorlarsa, bu yalnızlıklarını onlara hissettirmemeliyiz.
Bizimde ailemizde iki yaşlı büyüğümüz var. Annemin babası emekli asker büyükbabam ve anneannem bir yastıkta kocamış iki değerli çınarımız.
Haftada en az iki kez onları ziyaret eder, durumlarını sorar ve hayır dualarını alırım.
Büyükbabam ve anneanneme bakınca yaşlılığın zor bir durum olduğunu anlayabiliyorum.
Yaşlılık, biyolojik bir olgudur. Yaşlılıkta insanın iş yapabilme gücü azalır. Fiziksel olarak ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma düşebilir. Ruhsal yönden de kendisine yakınlık gösterecek insanları çevresinde ister.
Yaşlılar, dünle bugün arasındaki köprülerdir. Kültür yaşamımızı yarınlara taşımayı sağlayan en önemli varlıklarımızdır. Yaşlı kişilere saygı göstermeliyiz. Bu, aynı zamanda onlara bir minnet borcumuzdur. Yaşlı bireylerin toplumla bütünleşmesi ve yaşama bağlı olmaları gerekir.
Toplumumuzdaki yardımlaşma ve yardımseverlik duygularının ışığında gönüllü kişiler ve kuruluşlarla yaşlılarımıza daha iyi yaşama koşullarını sağlayabiliriz. Yaşlıların sorunlarına sahip çıkarak çözüm üretmek aynı zamanda vatandaşlık görevimiz ve yaşlımıza karşı gönül borcumuzdur.
Mustafa Kemal Atütürk, “Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emekliliklerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur” diyerek yaşlılara karşı sosyal güvencenin sağlanması gerektiğini vurgulamıştır.
Şunu hiç aklımızdan çıkarmayalım; bir gün biz de yaşlanıp onların karşılaştıkları güçlüklerle karşılaşacağız. Tüm büyüklerimizin yaşlılara saygı haftasını kutluyor, minnet ve şükran duygularımızla yaşam sevinçlerinin hiç kaybolmadığı sağlıklı ve mutlu günler temenni ederim.