Trafik kazaları hayatımızın olağan bir parçası haline geldi. Haberleri izlerken trafik kazalarına sıra geldiğinde şaşırmıyoruz, hatta neredeyse üzülmüyoruz, gözlerimizi kısıp kanalı değiştiriyoruz.
Tüm yurtta olduğu gibi Gebze’de de gün geçmiyor ki, kaza olmasın.
Maalesef haftada en az iki kez, o da bize yansıyan trafik kazası haberlerini yapıyoruz.
Hatta ölümle sonuçlanan kazalar.
En son 29 Aralık 2019 tarihinde Gebze’de meydana gelen trafik kazasında Saffet Coşkun isimli genç hayatını kaybetmişti.
Birçok kazaya da şahit oluyoruz.
Ana yollarda.
Ara yollarda.
Tali yollarda.
Kavşaklarda.
Duble yollarda.
Bu arada duble yollar hayata geçince kazalar biter dedik.
Bitmiyor…
Hatta daha da artıyor.
Bununla birlikte sık sık işçi servisleri kazalarını görüyoruz.
Hususi otomobiller içinde kaza oranı yüksek.
Ağır taşıtlar içinde ayrı bir paragraf açabiliriz.
Tabi ki elimizde kaza oranlarına ilişkin istatistiki bir bilgi yok.
Geriye dönük yıllar dâhilinde mukayese etseydik, kazalar ne kadar artmış ya da ne kadar azalmış bilirdik.
Trafik kazaları aslında en aza indirilebilir.
Olan kazaların birçoğu sürücü hatasından kaynaklanıyor.
Trafik işaretlerini bilemeyen o kadar çok sürücü var ki, girilmez levhasını tanımayanlar bile var.
Böyle bir şey olabilir mi?
Hız kontrolü var, uyulmuyor.
Azami hız var, uygulanmıyor.
Bence ehliyet verilirken daha ince eleyip sık dokunulmalı.
Çok acemi sürücüler yollarda tehlike arz ediyor.
Bu sürücüler teste tabi tutulmalı.
Özellikle can taşıyan sürücüler çok daha dikkatli olmalı.
Trafik ile ilgili yazı yazmışken Gebze’deki trafik polisinin hassasiyetine de değinmeden geçemeyeceğim.
Sanki Adil Müdür geldikten sonra trafikte denetim ve önlemler artırıldı.
Önceki sabah işi gitmek için bindiğim minibüs, Sepaş’ın önünde durduruldu ve evrak kontrolü yapıldı.
Neredeyse her kavşakta bir trafik polisi memuru görebiliyorsunuz.
Her yer kontrol altında.
Bunu da Gebze trafiği adına olumlu bir gelişme olarak kaydediyorum…