Geçtiğimiz gün sosyal medyada dolaşırken balı fazla yediği için komaya giren ayının haberiyle karşılaştım. Tirajı komik bir haber, ayının videosunu defalarca izledim. Ayıyı bulan köylülerin verdikleri tepkileri ise unutmak mümkün değil.
Ayıya ne mi olmuş? Düzce’de bal kovanlarına dadanmış. E malumunuz ayının en sevdiğidir bal. Hayvancık balı da bol bulunca yedikçe yemiş, sonucunu kestirememiş. Sonrasında bal tutmuş. Olduğu yerde fenalık geçirmiş.
İzlerlerken hem bir yanım hayvanın içinde bulunduğu, yaşadığı acıya dayanamadı hem de aşırılıklarımızın kestiremediğimiz sonuçlarının nelere sebep olabileceğini düşünmeme vesile oldu. Duygularım karma karışık videoyu kah tebessüm ederek kah ahlayıp vahlayarak izledim.
Sonrasında aşırılıklarımı gözden geçirdim. Aslında ne kadar çok aşırılıklarımız var. Bize zarar veren, yıpratan, varlığımızı sıkıntıya sokan. Yaparken sonunu kestiremediğimiz çok geçmeden ahlanıp vahlandığımız aşırılıklarımız. Aşırı sevgilerimiz, aşırı üzüntülerimiz, aşırı yemek yiyişlerimiz, aşırı gülüşlerimiz, aşırı uyumalarımız, aşırı yoğunluklarımız, aşırı tepkilerimiz, aşırı iyiliklerimiz, aşırı kötülüklerimiz, aşırı hüzünlerimiz, aşırı yas tutuşlarımız… Saymakla bitmeyen aşırılıklarımız var aslında.
Sınırsız olan hiçbir şeyin aslında faydalı olmayacağının somut örneği oldu bu ayı. Faydalı olduğunu düşündüğümüz sınırsızlıkların ne kadar canımızı yakabileceğini, dengeli olmanın hayat akışı içerisindeki önemini, değerini, kıymetini.
Ayının inleyişleri yaptığı tatlı hatanın bedeli oldu. Ayıda insan zekâsı olsaydı belki ömrünün sonuna kadar bal yemezdi ve hatta balın yanından bile geçmezdi. Fakat insanoğlu ayı gibi olmayı bir türlü beceremiyor. Düşünme yetisine sahip olan varlık, sonucunu kestirebildiği, canının yanacağını bildiği aşırılıkları yapmaya devam ediyor. O yüzdendir ki huylu huyundan vazgeçmiyor.
Huyumuzdan vazgeçmiyoruz evet. Bunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Ama huylarımızı törpüleyebilmeyi umut ediyorum. Aşırılıklarımızın, fazlalıklarımızın uçlarını törpülediğimizde keskin olmayan huylarımızla çok daha sağlıklı adımlar atacağımızı biliyorum. Sivrilen uçlarımızı kimseye batırmadan ilerleyebileceğimiz, kırmadan dökmeden yaşayabileceğimizi biliyorum.
Bir gün bir aşırılık yapacağınızda bal tutan ayının dramı aklınıza gelsin. Güzel ve tatlı olan şeylerin sonuçlarının da her daim tatlı olmayacağı fikri aklınızın bir köşesinde dursun, saklayın o fikri…