Bugün size oldukça dikkatimi çeken bir konudan bahsedeceğim. Artık erkeklerin de kadınlar kadar güzellik merkezlerine ilgi gösterdiğini biliyor musunuz? Güzellik merkezi denilince müşterilerin tamamı ya da tamamına yakının kadın olduğu fikri canlanıyordu beynimde fakat işler aslında hiç öyle değilmiş.
Güzellik algısı, kabul edilen toplumun benimsediği ve yer yer dayattığı o algıyı kabul etmiyorum. Güzel görünmek için illa zayıf olmak gerektiğini ya da yapılı bir buruna, çizgisiz bir alına sahip olunması gerektiğini de reddediyorum. Güzelliğin kalıplara sokulmasında da belli bir çizgiye oturtulmasına da artık tahammül edemiyorum. Güzel olan insanların iyi olan her şeye daha layık olduğu gibi saçma bir kabullenişe, yüzü ve fiziği güzel olanın huyunun asla değerlendirilmemesini de istemiyorum.
Güzel olmak uğruna bıçak altına yatan kadınların sayısı her geçen gün artarken erkeklerin de bu oran içerisinde ki yerinin artık hatırı sayılıyor. Saç sakal tıraşı olup kendisini bakımlı ve güzel hisseden erkeklerin devri kapandı. Çünkü artık onlarda güzellik merkezinin daimi üyelerinden. Uzmanların yaptığı açıklamalardan edindiğim bilgilere göre erkekler en çok botoks, dolgu, saç ekimi gibi işlemler için güzellik merkezlerinin yolunu tutuyor olsa da farklı işlemler için güzellik merkezlerinin yollarını suyolu yapan onlarca erkek müşteri var. Ne bileyim kız arkadaşlarımızdan duymaya alışkın olduğumuz şeyleri erkeklerden de duyunca insan bir değişik oluyor. Mesela benim bundan üç beş sene önce botoks yaptıran erkek tanıdığım yoktu. Ama şu sıralar etrafımda bu sayı parmak sayımı geçti.
Erkekler güzelleşmesin sadece kadınlar güzellik merkezlerine gitsin gibi bir düşünceye hâkim değilim. Tabi ki herkes kendisini nasıl iyi nasıl mutlu ve daha güzel hissedecekse istediği işlemleri yaptırmak kendisinin bileceği bir durum. Fakat birinden görüp özenilerek yaptırılan ve sonu hüsran olan ya da merdiven altı işletmelerde yaptırılıp hayal kırıklığı ile sonuçlanan işlemlerin sayısı da küçümsenmeyecek kadar fazla.
Erkekler... Evet artık güzellik merkezlerini de beraber paylaştığımız erkeklerimiz güzelleşmek, bakımlı olmak istiyor. Önceki yıllarda kaşını almanın bile hoş karşılanmadığı erkeklerimizi botoks kuyruklarında görmek şaşırtmıyor değil hani. Ama dedim ya globalleşen güzellik algısı maalesef kadınlardan sonra erkekler üzerinde de egemenliğini ilan etti. Müşteriler artık sadece kadınlar değil.
Bu güzellik algısını sevmediğim gibi erkeklere de bu derece bir bakımlılık halini açıkçası yakıştıramıyorum. Küçük dokunuşlarla yaptırdıkları botokslar, kadınlardan daha pürüzsüz hale getirilen ciltler… Erkeklere yakışan o doğal görüntünün yok olduğunu ve maalesef kadınlarda olduğu gibi onlarında bu işlemlerden sonra birbirlerine çok benzemeye başladığı kanaatindeyim. Aynı şekilde yaptırılmış bir burun, aynı tarz alınmış kaşlar, botokslar, aynı tarz giyimler... Doğal olan her şeyin aslından insan için en ideal olan olduğunu bildiğimiz halde kendimizi dahil her şeyi bir yapaylık içerisine sürüklüyoruz.
Ne diyeyim güzellik merkezinin yeni müşterileri, işletmelere hayırlı uğurlu olsun. Hepimiz genciz, hepimiz güzel. Kadınlar için söylenmiş “Çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır” sözüne bende , “Kurbağa prens yoktur, güzellik merkezinden yolu geçmemiş prens vardır” şeklinde bir yorum ekleyip buraya yazıyorum. Maksat anonim olmasın…