Alışveriş yaparken birçok ayrıntıya dikkat ediyoruz. Aldığımız ürünün kullanışına, görünüşüne, hacmine, işimizi görüp görmeyeceğine, fiyatına, performansına. Bu yüzden bir ürün alırken birden fazla şeyi düşünüp artıları daha fazla olanı kendimize uyanı alıyoruz.
Ürün alırken satıcıların ürünlerini kötülemesini ya da apaçık sorun verecek kısımlarını söylemelerini beklemiyoruz zaten. Elindeki mal neyse onun için en kıymetlisi o ve onu satmak durumunda. Haliyle alıcıya verilen sözlerde bu satış esnasında havada uçuşuyor. Şöyle kaliteli böyle kullanışlı, bilmem kaç yıl garantili. Garantili? Ama bilin bakalım nasıl bir garanti? Günlerce, haftalarca ve hatta aylarca arayıp muhatap bulamadığınız bir garanti.
Geçtiğimiz aylarda oğlum için hepimizin çok iyi bildiği televizyonda, internette bol bol reklamlarıyla karşılaştığımız bir yatak firmasından yatak aldım. Yatağı alırken birçok detaya dikkat ettim, bunun en başında çocuğumun omurga sağlığına uygun olup olmadığıydı. Satıcı ballandıra ballandıra anlattı, bizde bilindik bir marka sorun olacağını düşünmeden aldık.
Çünkü satış sonrası müşterisine değer veren bir markadan alışveriş yaptığımızı düşündük. Yatak bu garanti yılı da oldukça fazla. Hatta satıcıya göre oğlan askere gidene kadar bile kullanır. Gelin görün ki yatak daha alındığının 2. Ayında kullanılmaz duruma geldi. Satıcıyı aradık, garanti için kayıt açtığını ve geleceklerini söylediler. Aradan bir ay geçti ne arayan oldu ne soran, tekrar aradık yoğunluk olduğu ve sırada olduğumuz bilgisine ulaştık. Neyse ki ikinci ayın sonunda yatak için firmadan geldiler. İncelmelerde bulunup, sorunun garanti kapsamında olduğunu, ekip arkadaşlarının en geç 15 gün içerisinde gelip yatağı alacaklarını tadilatının yapılıp gönderileceği söylendi.
Aradan 3 ay geçti, ne gelen var ne giden. Çocuk aldığımız yatakta 2 ay bile yatamadı ama yatak aylardır bizde ve boş boş duruyor. Müzeye kaldırsak yeridir. Muhatap yok. Sözüm ona çok kaliteli firma, dev bir şirket, müşteri memnuniyeti önceliği var ama hepsi boş hepsi lafta. Ben yeni yatak bakmaya başladım, umudumu o derece kestim. Çünkü gelip yatağı aldıklarında yeni yatağı aylar sonra getireceklerini belki de gelmeyeceğini biliyorum.
Bu da bana güzel bir ders oldu. Bilindik firma diye koşulsuz güvenmemeyi öğretti. Bilindik firmaların müşteri memnuniyetini ne derece önemsemediğini kanıtladı. Amaç sadece satmakmış, elindekini elden çıkarmakmış.
Biz bu alışverişimizde parayı verdik ama maalesef düdüğü çalamadık. Hatta çalmayı bırakın düdüğü üflediğimiz anda elimizde kaldı. Yaptığı işin arkasında durmayan, insanların parasını alıp çöp gibi bir hizmet sunan kim varsa hakkımız helal değil. O kazanılan her kuruş haram.