Temmuz ayının ortalarına doğru hızlıca ilerliyoruz. Yaz sıcağı ısıtmakla kalmıyor artık yakmaya da başladı. Okullar tatil oldu, halk otobüslerinin yolcu sayısı gözle görülür bir oranda azaldı. Özellikle okul giriş ve çıkış saatlerinde oluşan yoğunluk artık yaşanmıyor. Yolcu sayısının azlığına sevinip rahat rahat seyahat etmek isteyen vatandaş yeni bir savaşın içine girdi. Bazı yolcular tarafından açılmayan, açıldığı an kapatılan, açılması teklif dahi edilemeyen camlar ve başlayan cam açma kapama savaşları…
Hava sıcak, otobüsler iş çıkış ve giriş saatlerinde diğer saatlere nazaran yoğun oluyor. Birçok halk otobüsünde soğutucu klima yok. Otobüse binen vatandaş içerde halay çekmiş de terlemiş edasıyla iniyor. Bu sıcak ve kalabalığa rağmen karşılaştığım ilginç bir durumu sizlere aktarmak istiyorum. Halk otobüsü, toplu taşıma kullanan birçok kişinin de aynı sorunla defalarca kez karşılaştığından eminim. Bazı yolcular havanın sıcaklığına, otobüsün tıka basa dolu olmasına rağmen herhangi bir camın açılmasına izin vermiyor. Mesela geçtiğimiz gün bindiğim bir otobüste yaptığım ilk şey camı açmak oldu. Camı açtığım an yerinden kalkan bir bey, hızlıca camı kapatıp geri yerine oturdu. Neye uğradığımı şaşırdım. Neden camı kapadığına da anlam veremedim, otobüsün içerisinde terden su olmalarına karşın o camın açılmamasına razı gelen yolculara da… Yeniden uzanıp camı açmaya yeltendiğim anda camı kapatan kişi seslenip camı açmamam konusunda uyardı. Otobüsün içerisinin çok havasız ve sıcak olduğunu belirtmeme rağmen ısrarla camı açtırmadı.
Camı açtırmayan bey ile diyaloğu ilerlettiğimde konunun tartışmaya gideceğini anlayıp arkaya doğru uzaklaştım. Belki de benim gibi birkaç kişi de aynı şeyi yapmıştır diye düşündüm. Yolcu dolu bir otobüs, sıcak hava, yükselen ter kokular ve buna kimsenin ses çıkarmaması. Bir kişi camın kapalı kalmasını istiyor diye kapalı tutulan camlar! Şahsın üşüdüğünü hiç sanmıyorum, korkusu temiz olan havadan mı bilemiyorum. Ancak bu durumu yaşayan ne ilk ne son insan olacağım bunu biliyorum. Birileri zorbalıkla kendi canı istiyor diye canı istediği gibi davranacak ve kimse ağzını açıp tek kelime demeyecek. Gerçi insanları da anlıyorum, öyle bir dönemde yaşıyoruz ki birisine geri çekil demeye korkar olduk.
Anlamsız yolculuğum sonlandığında nefessiz kaldığımı hissettim. Koronavirüs vakalarının yeniden artmaya başladığı şu günlerde, kimsenin maske takmadığı kapalı ve küçük bir alanda bir cam dahi neden açılmaz anlamlandırmadım.
Sağlığın temizlik ve hijyen ile ne kadar doğru orantılı olduğunu hepimiz pandemi sürecinde gördük, yaşadık. Durum böyleyken en azından yaz aylarında toplu ulaşım kullanırken kendi keyfimize göre değil de toplumun yararına göre davranalım. Toplu taşıma araçları kimsenin şahsi alanı değildir. İndi bindi sirkülasyonunun bu derece yoğun olduğu bir ulaşım ağına nedir bu aidiyet.