Sonbaharın son ayı kasım geldi, hoş geldi. Bu sene bana mı böyle geldi yoksa genel itibariyle mi aynı şeyleri hissediyoruz bilmiyorum. Sonbahar arkasından atlı kovalarcasına hızlıca gelip geçti.
Sosyal medya hesaplarında da bir kasım klasiği olan Tual’in “Yine Aylardan Kasım” şarkısı yine bol bol paylaşıldı. Yıllardır eskimeyen, yazılı olmayan bir ritüel…
Kasım benim içimde nedense hep hüznü çağrıştırıyor. Çocukluktan gelen bir takım nedenler olduğunu varsayıyorum. Rahmetli babaannemi hatırlatıyor. Kasım ayında çok üzülürdü. Sebebi ise kışın gelecek olması…
Kış zengin ayı Allah yoksulun yardımcısı olsun derdi. O zamanlar anlayamazdım nedenini. Yaş aldıkça anlar oldum. Gerçekten de kış ayında Allah yoksulun yardımcısı olsun hele ki şu koşullarda. Havalar soğudukça evleri de ısıtmak zorlaşıyor. Ama maalesef artık günümüzde ısınmak adeta bir lüks.
Sadece doğalgaz değil yakacak olarak kullanılan odun, kömür fiyatları bile almış başını gitmiş. Sobaya odun atmak, bir torba kömür atmak artık çok zor. Ben bu kasımda babaannemin hissiyatını miras aldım. Gelecek kışın bütün insanlık adına kolay geçmesini umut ediyorum.
Tabi ki her duygumun içerisinde hüzün yük. Kasımın güzelliklerini görmezden gelemeyeceğim. Doğanın büründüğü renk cümbüşü, sarıların içinde oluşan kızıl renkler, yeşilliğini koruyan çam ağaçları, evlerde kaynatılan ıhlamur, adaçayı kokuları…
Her ay her mevsim kendine has bir güzellikle geliyor aslında. Önemli olan o güzellikleri görüp yaşayabilmek. Bize güzellikler getir kasım. Yeni başlangıçlar, yeni umutlar, yeni hayaller getir.
Hoş geldin kasım. Güzel bir ay geçirelim, ceplerimize güzel anılar biriktirelim. Ülkemize ve dünyamıza umut ol kasım…