Geçirdiğim kaza nedeniyle uzun süredir evden dışarı çıkamıyorum. Geçtiğimiz gün bir cesaret evin yakınındaki parka attım kendimi. Biraz temiz havada oturayım, sessizliği dinleyeyim, birkaç çocuğunun neşeyle oynamasına tanıklık edeyim, iyi gelsin istedim. Ama maalesef iyi gelmedi, iyi gelmeyi bırakın bütün moralim bozuldu.
Parkta insanların konuştuğu tek konu var. “Doğalgaz faturası ne kadar geldi”… O kadar çok sıkıldım ki. Bir seneyi geçkindir faturaların yüksek oluşu, gelen zamlar hayatımızın o kadar içindeki. Onlardan başka bir şey konuşup, onlardan başka bir şey düşünmüyoruz.
İnsanlar evlerinde daha az fatura gelmesi için aldıkları tedbirleri komşularıyla paylaşıyor. Kimi doğalgaz faturası fazla geldiği için soba kurduğunu anlatıyor, kimi petekleri kapatıp ailece evin salonunda uyuduklarını, kimi en fazla 2 petek açtığını, kimi sıcak suyu kapattığını…
Parkta uzun bir süre otururum diye düşünmüştüm, ancak insanların umutsuzluğu, içinde bulundukları maddi sıkıntı, yaşam ve geçim zorluğu oturmama engel oldu. Çok üzüldüm, bize üzüldüm geldiğimiz noktaya üzüldüm, yaşamdan beklentilerimizin ne derece değiştiğine üzüldüm, insanımızın artık mutlu olacak sebepleri kalmadığına üzüldüm, annelerin çocuklarının beslenme çantalarından kıstıkları yiyeceklere üzüldüm, her şeyin ucuzu ve kalitesizinin popüler oluşuna üzüldüm…
Annelerin, babaların, dedelerin, nenelerin ekonomik zorluklar dışında oturup iki kelam edemeyişine, hal hatır soramayışına, en son gidilen bir filmin anlatılmayışına, çocukları için kurulan güzel hayallerin olmayışına, nefes almak için yaşamanın amaç oluşuna üzüldüm…
Kafa dinlemek, az nefes almak için gittiğim parkta yarım saat oturup dert sahibi olarak geri döndüm. O gün bugündür de aklımda konuşmalar dolaşıyor. İnsanların çaresizliği… Yaşamak bu değil ki, yaşamak cebini hesaplamaktan çok daha ötesi. Gerçekten artık yazık, hepimize yazık günah. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle toplumun ruh hali falan kalmadı. Kimse iyi değil. Biz hala asgari ücret kaç para olacak dihye konuşuyoruz. Ne olacak ki asgari ücret 10 bin TL olsa ne olacak? Bu enflasyon ortamında ona yetişebilecek mi bu vatandaş. Zaten neden bu kadar çok kişi asgari ücretle çalışıyor. Neden hayatın her alanının asgarisine razı gelip boyun eğiliyor?
Bildiğimi bir şey varsa o da maaşın asgarisinin yaşamın da asgarisini peşinden getirdiği. Asgari asgari limitlere sığıyor insan… Hayallerini hobilerini, yeteneklerini gerçekleştiremeden göçüp gidiyor. Ne diyeyim bu bir çark değiştirmesi çok zor, elden bir şey gelmiyor…
Parklarımızın yeniden çiçek açacağı, çayın deminden daha koyu tatlı sohbetlerin olacağı günlere…