Ayşem Özkiraz, aslında Ayşe. Her şeyi olduğu gibi adı da yalan. Hayatımıza ne zaman girdi? Sadece birkaç gün önce. Sosyal çevresinde kim varsa ayakta uyutan henüz 20’li yaşlarının başınca gencecik bir kız, madam matruşka!
Sahte doktor diye bir haberle bomba gibi düştü Ayşem Özkiraz gündeme. Tepki gösterdik olur mu böyle şey bu nasıl iştir kardeşim dedik, şaşırdık. Çünkü devletin bir kurumuna kendini doktor olarak nasıl soktuğuna anlam veremedik. Onlarca sınava giren milyonlarca genç devlet kurumlarının kapısından içeri giremezken her şeyi yalan olan bir şahıs nasıl olurda girer. Hem de doktor olarak! Hanımefendi reçete yazmamış ancak bazı ameliyatları izlemek için girmiş. Ailesi dâhil çevresinde kim varsa tıp fakültesinde okuduğuna inandırmış.
Her şeyin sahtesini ayarlamakta eline su dökemeyeceğimiz bir kişi. Her detayı ince ince düşünmüş. Başarı plaketlerinden yurt giriş kartına, fakülte kartında öğrenci kimlik belgesine kadar her şeyi tas tamam var. Madam Matruşka’da olan belgeler, kimlikler belki de gerçek doktor da bile yok. Öyle de repertuvarı geniş bir arkadaşımız.
Yalan söylemekten çıkmış artık kurduğu koca bir yalanın içinde yaşamaya başlamış. Kendine hediye alıp başkası adına gönderen kadınlar tanımıştım ama kendine iltifatlar yağdırıp çelenk gönderene de ilk defa şahit oldum. Değişik, anlamsız bom boş bir yaşam. Ailesi de kızları tıp okuyor diye mutlu, sevinçli. Ama kızları ne tıp öğrencisi ne de doktor. Kızları bugün hepimizin ağzını açık bırakacak kadar şaşkınlıkla baktığımız usta bir yalancı.
Hayatımızın bazı alanlarında küçük beyaz yalanlar söyleriz ki bu bile rahatsız eder ama maşallah Ayşe Hanım tam bir Madam Matruşka. Yalan dolu hayatını kurcaladıkça yalan içinden yalan yalan içinden yalan yalan içinden daha çok yalan çıkıyor. Neden bunu yapmış, amacı ne bilinmez ama incelenmesi gereken bir vaka olduğu kesin.
Şeyi düşünüyorum bu kadar çok yalan söyleyip buna onlarca kişiyi inandıracak zekâya sahip bir şahıs neden bu zor yolu seçmiş? Madem tıp okumak istiyorsun, doktor olmak istiyorsun bunun çok daha erdemli ve doğru bir yolu var. Oturup bu kadar sahte evrak çıkarıp yalan dolan işler çevirene kadar ders çalışabilirdin. Doktorum diye yalandan geçirdiğin süreçte sıkı bir çalışma ve tempoyla Çapa Tıp Fakültesi olmasa bile illa ki bir yeri kazanırdın. Ve bu gerçek olurdu.
Sanal gerçeklik falan konuşuyoruz. Ama bildiğiniz bu hanımefendi kendi dünyasında kurduğu yalan gerçeklikte yaşayıp gidiyormuş. Neyse yalancının mumu yatsıya kadar yandı da gerçi Madam Matruşka’nın yalanının son bulması yatsıyı da geçti ama olsundu. Sonunda foyası ortaya çıktı ve tutuklandı. Kimseye tıbbi bir müdahale etmeden, yalancı bir teşhiste bulunmadan macerasının sonuna geldi.
Yaşı henüz çok genç. Bundan sonra hayatında onu neler bekliyor bilmiyorum ama bir yanım onun adına üzülüyor. Umarım bu olay onun aklını başına getirir ve kurduğu yalan dünyasını tamamen yıkıp gerçekten hayal ettiği amaca hak ederek kavuşmayı seçer. Madam Matruşka’nın gündemi yalanlarıyla değil de genç başarılı gerçek bir doktor olarak sallamasını isterdik.