Dünyadaki neredeyse bütün insanlar vakit geçirmek için kendine hobi edinir. Herkesin kendine ait sevdiği ilgi duyduğu bir şeylerle meşgul olması hayatı daha yaşanabilir kılar. Ama hepimizin ortak bir keyfi varsa o da bir şeyler izlemek…
Akşam işten eve geldiğiniz de ya da hafta sonu bir planınız olmadığında en iyi plan iyi bir film izlemektir. Sevdiğiniz arkadaşlarınızla toplandığınızda , eşinizle, çocuğunuzla keyifli bir zaman dilimi geçirmek istediğiniz de yine bir şeyler izlersiniz. İzlemek, var olan ortamdan durumdan uzaklaşmayı sağlar. İzlenilen her neyse onun içerisinde yaşanır, onunla heyecanlanıp, onunla mutlu olunur.
Duygu durumlarımızı ne izlediğimiz etkiler. Örneğin bir korku filmi izlerseniz birkaç gün zihninizde filmden geriye kalanlar dolaşır, gerilim filmi izlediğiniz de gerilirsiniz, komedi filmi izlediğinizde gevşer, aşk filmi izlediğinizde mutlu olursunuz. Ekranların insan üzerinde etkisi sandığımızdan çok çok daha fazla. Ekranda beynimizin algıladığı şeyler bizlerin yaşamında ortaya çıkıyor.
Bunun en belirgin örneği çocuklar. Çizgi film çok izleyen ya da ekran bağımlılığı fazla olan çocuklar yaşam içinde daha dikkatsiz daha sıkılgan ve mutsuz, daha huysuz oluyorlar. Aslında çocuk dursun diye açılan çizgi filmler çocuğun hayrına değil zararına oluyor. Çocuk izlediklerinin etkisiyle hareket ediyor. Bir anlık keyifli zaman geçirse de sonrasında ne oynadığı oyundan keyif alır hale geliyor ne de dur dediğinizde duruyor. Her şeyde olduğu gibi ekran konusunda da hepimizin çok ciddi sınırlar koyması gerekiyor. Çünkü izlenilen her şey insanın duygu durumuna anında etki ediyor.
Gündemden gelen haberlerin bu kadar olmuşuz, ekonominin kötü, yaşamak için keyifli anlarımızın azaldığı şu dönemde ekrana sürülen kaos ve olaylı gündüz kuşağı programlarına da acilen bir dur denmesi gerekiyor. İnsanlar onları izledikçe gerçekten daralıyor, bunalıyor. İnsan kendi derdini bırakıp bir de başkasının derdini yük edinmeye kalkıyor.
Başkasının derdini yüklenmemek bencillik değil. Çünkü dünyada herkes kendine sunulan imtihandan sorumludur. Tabi ki insan olarak üzülüyoruz. Ama çok da üzülmenin bir anlamı yok. İzlediğiniz şeylere bu yüzden çok çok dikkat edin. Siz etkilenmediğiniz sanırsınız ancak izledikleriniz yaşamınızın büyük bir bölümünü ele geçirir.
Size keyif veren, mutlu eden, sorunlardan uzaklaştıran şeyleri izlemenizi tavsiye ediyorum. Var olan sorunların üzerine yenilerini eklememek adına bunu yapmalıyız. Ve çocuklar… İzlediklerimizin etkisini bu kadar yakından hissettiğimiz gerçeğiyle yüzleşip onları ekran önünden almalıyız. Çocuk ne kadar ekrandan uzak kalırsa o kadar huzurlu ve mutlu oluyor. Çünkü çocuklara sunulan içerikler günümüzde hiç de masum değil…