Havaların ısınmasıyla birlikte yurdun her yanında orman yangınları yaşanıyor. Çıkan yangınların çoğunluğu ise insan kaynaklı. Yangınların insan eliyle olan kısmını, yani çoğunluğunu engellemek için bir dizi yerinde önlemler alınıyor. Alınan önlemler kapsamında ormanlık alanlara ziyaretçi girişi yasaklanıyor. Birçok ilde geçerli olan yasak kuralı, artık ilimizde de geçerli. 31 Ağustos’a kadar ormanlık alanlara ziyaretçi girişi yasaklandı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, tüm yurtta olduğu gibi Kocaeli’nde de hava sıcaklıkları, nem ve rüzgâr verilerine göre orman yangını riskini değerlendirdi. Orman Yangınlarıyla Mücadele Değerlendirme Toplantısı kararları doğrultusunda ormanlarda çıkabilecek yangınların önlenmesi amacıyla bir dizi tedbir alındı. Olumsuzluk yaşanmaması adına Kocaeli içerisinde orman işletmesi olan tüm ilçelerde 31 Ağustos'a kadar orman alanlarına ziyaretçi giriş ve çıkışı yasaklandı.
Ormanların nasıl tahrip edildiğini, insanlar tarafından nasıl hoyratça kullanıldığına, yakılıp yıkıldığına birçoğunuz gibi şahit olmuş biri olarak alınan bu karara çok sevindim. Milletçe yasakları çiğnemekten zevk alır bir yanımız var. Ormanlık alanların birçoğunda mangal yakmak, semaverde çay demlemek, kısacası içinde ateş olan hiçbir eylemin yapılmaması gerekirken bu kuralın nasıl çiğnendiğini hepimiz biliyoruz. Mangal yapmanın yasak olduğunu bile bile onlarca insanın kömürünü, mangalını alıp ormanlık alanlarda piknik yaptığını görüyoruz. Bu nedenle ziyaret maksatlı olsa bile ormanlık alanlara girişin yasaklanması yerinde oldu.
Ben bu yasakları sadece yangının engellenmesi konusunda olumlu bir karar olarak değerlendirmiyorum. Temizlik açısından da ormanların az biraz nefes alacağı kanaatindeyim. Ormanın önemini anlayamayan, bir ağacın kıymetini bilmeyen, gittiği yere pisliğini çöpünü bırakan insanoğlundan doğayı korumak gerekiyor.
Her şeyin dengesini bozduk maalesef. Bize yaşam veren doğayı el birliği ile katlettik. Geçmişe geri dönüp yapılan bu tahribatlara engel olamıyoruz. Önümüze bakıp bundan sonrası için ne yapabiliriz ona konsantre olacağız.
Yeni nesile bir ağacın ne demek olduğunu öğreteceğiz. Elimizden geldiği kadar fidan dikeceğiz. Yanan yok olan ormanlarımızı yeniden yeşertip, doğayı canlandıracağız. Geleceğin mimarı çocuklarımıza ne yere ne de bir ormana çöp atılmaması gerektiğini öğreteceğiz. Ormanda ateş yakıp, keyif yapmamanın doğruluğunu göstereceğiz. Asıl keyfin bir ağacın gölgesine sığınmak olduğunu öğreteceğiz. El birliği ile yeniden yeşertip, yeniden yeşereceğiz.