Sebze-meyve almak için birçoğumuzun ilk tercihi pazarlar oluyor. Gerek taze olması gerekse fiyatlarının manavlara ve marketlere nazaran biraz daha uygun olması tercih sebebi oluyor Fakat şu günlerde ne pazardan ne de manavdan sebze-meyve alınıyor. Çünkü fiyatlar cep yakıyor.
Havalar soğumaya başladı. Artık sonbahar kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Yaz meyveleri, sebzeleri Pazar tezgâhlardan bir bir kalkıp yerine mevsim sebze-meyvelerine bırakmaya başladı. Peki, fiyatlar nasıl? Sizler için birkaç Pazar gezerek fiyatları yerinde inceledim. Maalesef sebze-meyve fiyatları dar gelirli vatandaş için oldukça pahalı. Hani bir yıl öncesinde 75-100 TL arası bir rakamla görülebilen Pazar ihtiyaçları 200-300 TL ile görülemez duruma geldi.
Evinde haftada 3 gün sebze yapmak isteyen bir ailenin cebinden çıkacak para alınan sebzeye göre değişiklik gösteriyor. Pazarlarda artık 5 TL ile satın alabileceğiniz tek şey maydanoz, taze soğan, dereotu, roka gibi salata malzemeleri. Mesela kış salatalarının vazgeçilmezi mor lahananın kilosu 15 TL, ıspanağı kilosu 15, pırasanın kilosu 15, patatesin kilosu çoğunlukla 10 ama patatesin türüne göre 12 de olabiliyor. Havuç 10, kereviz 12, limon 5 adet 10, brokoli 17, bal kabağı 13, muz 29, elma 10, mandalina 15, armut 10, üzüm 14, şeftali 10, soğan 7 buçuk ile 10 arasında değişiyor. Yani pazara haftalık giden dar gelirli bir vatandaş sebzeye hiç de küçümsenmeyecek bir para yatırıyor. Ayrıca aldıkları sebze de kalabalık aileler için yeterli olmuyor. Kalabalık bir aile için 1 kilo almak hiç almakla eş değer olduğundan Pazar parası kabardıkça kabarıyor.
Ne olacak, çözüm ne? Sorusunun cevabı ise koca bir boşluk. Yükselen fiyatlarda bir düşme olur mu olmaz mı artık kestirmek çok zor. Ancak bu zamana kadar olan zamlardan sonra fiyatların düştüğüne pek şahit olamadık. Bu kış, fakir sofralarının tacı olan sebzelerde dar gelirlinin hanesine giremeyecek gibi. Pazar için ayrılan para arttıkça eve giren sebzelerin kilosu ve çeşidi daha da azalacak. Kışın çetin geçecek derler ya, kışın çetin geçeceğinin bir habercisi de bu fiyatlar.
Gıda sektöründe yapılan zamlar hepimizi ciddi anlamda etkiliyor. Gündelik yaşamlarımızı daha kısıtlı hale getiriyor, daha minimal yaşamaya çalışıyoruz. Ancak ne yaparsak yapalım yine de artan fiyatlara yetişemiyoruz.
Umarım gıda ile ilgili ortak bir çözüm geliştirilir. Bolluk bereket bu noktada kendisini gösterir. Herkesin hanesi bolluk ve bereketle şenlenir. Kimse evine alacağı bir soğanın bir patatesin hesabını ilmek ilmek yapmak zorunda kalmaz.
Bollukla bereketle geçecek günlerimizin olması umuduyla… İyi olan ne varsa yakanızı hiçbir zaman bırakmasın.