Nihayet beklenen sıcak havalara kavuştuk. Tam anlamıyla yaz sıcağı içimizi ısıtmaya başladı. Yıllardır devam eden pandemi yasakları da ortadan kalkmışken kendimizi parka, bahçeye, mesire alanlarına attık. Doğaya koştuk yani, sevdiklerimizle güzel bir hafta sonu geçirmek için kapattık çardakları.
Mangallarımızı aldık, tüplerimizi, semaverlerimizi. Evde hazırladığımız yiyecekleri pötikareli piknik örtülerini serip üzerine koyduk. Çayları demledik, çekirdekleri çitledik. Mangalları yakıp köfteleri, kanatları pişirdik. Salataları hazırlayıp, tavlamızı attık. Sosyal medyada her anımızı paylaştık. Güldük eğlendik, temiz havanın ve canlanan doğanın tadını doya doya çıkardık. Maskesiz mesafesiz huzurla bir hafta sonu geçirdik.
Peki, geride neler bıraktık? Yediğimiz içtiğimiz ne varsa kalıntılarını hiç acımadan hunharca eğlendiğimiz o güzel çardakların etrafına attık. Çitlediğimiz çekirdekleri çöpe atmak yerine etrafa tükürdük, poşetleri, şişeleri, kalan yiyecekleri, peçeteleri ıslak mendilleri ve hatta utanarak yazıyorum çocuk bezlerini ulu orta arkamızda bıraktık. Tertemiz geldiğimiz yeri adeta çöplüğe çevirip eve döndük. Sonra gidip evlerimizde temizlikten, titizlikten dem vurduk. Çünkü insan sadece evini temiz tutmalı, çünkü temiz olmayı sadece evlerimiz hak ediyor, çünkü mesire alanlarında, piknik alanlarında kirlenen doğa bize ait değil.
O kadar çok kızgınım ve öfkeliyim ki, hafta sonu karşılaştığım manzaralar sinirimi bozdu. Piknikçilerin arkasında giderken bıraktıkları çöpler, atıklar hepimizin yaşam alanı doğamızı öyle bir kirletmişti ki insanın gördüklerine yüreği dayanmıyor. Temiz olduğunu iddia eden bir milletin doğaya karşı olan bu acımasızlığını anlayamıyorum. Ardında pisliğini bırakıp gitmek nedir? Bu nasıl bir saygısızlık! Hadi arkanızdan gelen insanlara saygı duymuyorsunuz anladık peki sizin hiç kendinize saygınız yok mu? Arkanızdan onca pisliği bırakmaya utanmıyor musunuz? İklim değişiklikleri, doğanın kirliği ortadayken nedir bu doğaya olan düşmanlığınız? Başka bir dünya var da biz mi bilmiyoruz. Elimizdeki cennet vatanın kıymetini bilmek bu kadar zor mu? Çocuğunuzun bezini kaldırıp yemek yenilen bir ortama atıp gidemezsiniz! Bunu yapamazsınız, buna hakkınız yok!
Yeter artık! Bu kirliğe bir dur demenin zamanı gelmedi mi, neden bu konuda ciddi yaptırımlar uygulanmıyor? Bu ülkede yere çöp atmak suç kabul edilmeli ve cezai işlem uygulanmalı. Cezası olmayıp kararı vicdana bırakılan şeylere artık tahammül edemiyorum. Nasıl ki trafikte birçok konuda para cezası kesiliyorsa bu konuda da aynı işlem uygulansın. Gittiği yeri pis bırakan çöp atan kişilere para cezası kesilsin bakalım bir daha uluorta pisliğini bırakıp gidebilecek mi?
Ortak kullanım alanları olan mesire alanları nefes alacağımız o güzel yeşillik alanlar, sahil kenarları neden çöplüğe dönüşüyor? Neden arkamızdan bir temizlik görevlisi dolaşmak zorunda! Kendi pisliğinizi temizlemek bu kadar zor mu! Lütfen artık bunları aşalım, bunları konuşuyor olmayalım. Hiç kimse pislik içinde bir bankta oturmak istemez. Bu vatanı bize armağan edenlere saygımız olsun. Vatanımıza, doğamıza, çevremize çiçek gibi bakalım.