Keyifli bir sabaha uyandığımı düşünüyordum. Ta ki şöyle bir telefonumu elime alıp gezinmeye başlayana kadar. Yine şiddet, yine ölüm, yine acı, yine keder. Bu seferki kara haber Başkent Ankara’dan. Genç bir müzisyen istek şarkıyı bilmediği için vahşice katledildi…
Eğlenmeye neden gideriz? Eğlence mekânları adı üzerinde eğlencenin mekânı olması gerekirken neden hır gürün en yoğun olduğu yerler haline geliyor? Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız ilde de benzer bir olay yaşanmıştı. Bir eğlence mekânında tartışma çıkmış tartışan kişilerden biri diğerini vurup kaçmıştı. Sözüm ona eğlenmeye gidilmişti, ama ortaya çıkan sonuç içler acısı.
Bu sabah Ankara’dan gelen haber de eğlenmeyi bile bilmediğimizin en somut örneği. Genç bir müzisyen sahnede şarkı söylüyor. Bir grup istedikleri bir şarkının çalınmasını istiyor. Genç müzisyen şarkıyı bilmediği için isteği geri çeviriyor. Olay bundan sonra başlıyor. Mekân kapanışında istediği şarkı çalınmayan şahıslar genç müzisyen ile tartışmaya giriyor. Tartışma kavgaya dönüşüyor ve genç müzisyen aldığı cam şişe darbeleri neticesinde ağır yaralanıyor. Hastaneye kaldırılıyor ve hayatını kaybediyor.
Olay bir incir çekirdeğini dahi doldurmayacak nitelikte. Ama sonucu bir yıkım. Genç bir adam bu incir kabuğunu doldurmayacak mesele yüzünden hayatını kaybetti, vahşice katledildi. Geride onun işten dönmesini bekleyen evlat bıraktı. Dün eğlenmeye giden kendini bilmez bir grup, ekmek parasını kazanmaya çalışan bir babayı katletti…
Genç müzisyenin katillerinin kimliği ise şaşırttı. Hani şiddeti önlemek için eğitimi tavsiye ederiz. Ya da deriz ki okumuş etmiş insan oturmasını kalkmasını bilir. Ama hepsi bir söylemden öteye gitmiyor. Çünkü dün Onur Şener’i katleden 3 kişiden biri bürokrat, biri müfettiş biri mühendis… Meslekleri ile yüz akı olan bu şahıslar bir şarkı uğruna gencecik bir adamı hayattan kopardılar.
Nereye gidiyoruz? Bir insanın canına kıymak bu kadar basit ve kolay mı? Toplumda var olan bu gerginlik ne zaman son bulacak? Yahu artık kimse kimseye hiçbir şey diyemeyecek mi? Ülke Afrika savanlarına dönmeye başladı. Gücü yeten yetene. Kimse konuşarak bir yere varamıyor. Cebine silahını, kesici aletini takıp gezen kendini nimetten sayıyor. İnsan olduğumuzu unuttuk. Faklı bir tür gibi yaşamaya başladık. Hır gür eksik olmadığı gibi her geçen gün çoğalıyor. Toplumda içinde cani yatan canavarlar kol geziyor. Umarım bu canilere ibretlik cezalar verilir, adalet yerini bulur. 3 -5 sene yatırıp çıkarmak bu insanlar için ödül olur.
Genç Müzisyen Onur Şener’e Allah’tan rahmet ailesi ve sevdikleri de yüce sabılar diliyorum. Çok acı çok vahim bir olay. Rabbim sabırlar versin.