Birçoğumuz toplu taşıma araçlarını kullanıyoruz. Kimimiz sadece hafta sonu kullanırken büyük çoğunluğumuz, işe ve okula giderken de toplu taşıma kullanıyor. Bazı günler tıklım tıklım dolu bir otobüse binmek zorunda kalıyoruz, bazı günler ise aynı saatlerde otobüsün boş geldiğine şahit oluyoruz. Dolu gelen otobüsün neden o kadar dolu olduğunu ise anlamak güç olmuyor. Çünkü saatinde gelmesi gereken araç geç geliyor, araç geciktikçe yolcu sayısı artıyor.
Sabahın erken saatlerinde işe gelen bir vatandaş olarak bu yazımı kaleme alıyorum. Yolcu yoğunluğunun olmadığı bir saatte işe geldiğim için otobüs ile rahat yolculuk yapıyorum. Yolcu sayısı az olduğundan bindi indi de az yaşanıyor ve 30 dakika da iş yerimde oluyorum. Aslında normal olan tam olarak bu. Fakat birkaç gündür yaşadığım bir sıkıntıdan bahsetmek istiyorum. Bu sıkıntıyı sadece ben değil, toplu taşımayı kullanan binlerce Gebzeli yaşıyor.
Geçtiğimiz gün her zaman çıktığım saatte evden çıktım ve durakta otobüs beklemeye başladım. Hani derler ya beklemekten ağaç oldum işte ben otobüsü beklemekten ağaç oldum, benden önce durağa gelen yanımda ki vatandaş ise meyveye durdu. Bizim beklediğimiz otobüsün gelmeyişinin üzerine farklı numaralı bir otobüs 3 kez geçti. Bakın bir değil iki değil tam 3 kez bu otobüs sefer yaptı. Kimse sabahın erken saatlerinde keyfi olarak dışarı çıkıp otobüs beklemediğinden ortam gerildikçe gerildi. Çünkü otobüsün geç kalması demek işe geç kalmak demek. Ve işe geç kalmak da bana göre bir davranış değil. Ben işe mutlaka çalışma saatim başlamadan 15 dakika önce gitmeye özen gösteririm.
Neyse otobüs nihayet geldi, haliyle bindiğimizde kaç dakika da bir geldiklerini sordum. Verilen cevap 9 dakika oldu. Ben orda kaç 9 dakika bekledim ne gelen oldu ne de giden. Neye göre kime göre bir 9 dakika bu, farklı bir evrende farklı bir zaman dilimi mi kullanılıyor anlam veremedim. Otobüsün içi tabi ki gecikmeden dolayı hınca hınç dolmuş durumdaydı. Sıcak yaz ayı ve ağzına kadar yolcu dolu bir otobüs. Otobüs geciktiği için durulan her durakta yer varmışçasına alınan yolcular… Yolculara diyecek tek bir sözüm yok, haklılar. Herkes işine, okuluna ve yahut hastane randevusuna yetişmeye çalışıyor. Bir sonraki seferi beklese ne kadar gecikeceğini hesap dahi edemiyor, mecbur sıkışa sıkışa biniyor otobüse.
Sabah uyanmışsınız, gün güzel başlasın diye kendinizi motive etmişsiniz fakat gün daha aymadan tam anlamıyla mücadele olarak size geri dönmüş. İnsanlar gergin, kızgın, sinirli ve öfkeli. Önceleri eleştirirdim fakat şimdi hak veriyorum, sabah sabah gelmeyen otobüs gerginliği insanın bütün şevkini kırıyor.
Bu konuda denetimlerin daha sıkı yapılmasını talep ediyorum. Aynı duraktan bir otobüs 3 sefer dönüyor bir otobüs hiç gelmiyorsa ben burada ciddi bir ihmalkârlığın olduğu kanısındayım. Şikâyet ettiğimizde çözüm sağlanıp uyarı veriliyor. Peki, bu uyarılar kaç gün ya da saat etkili oluyor?
Ben dakikalarca bekleyip, tıklım tıklım bir otobüse bindiğim için kendimi şanslı hissetmek istemiyorum.