Kur'an-ı Kerîm'in kısa bir suresi olmasına karşılık en anlamlı ve özlü surelerinden biridir.
Bu surede, İslâm'ın insanlık için getirdiği sistemle, İslâm ümmetinin bütün özellikleri ve vazifeleri anlatılmaktadır.
Üç kısa ayetten ibaret olan sure, içinde insanlığın kurtuluşunu müjdeleyen fevkalâde üstün prensipler ihtiva etmektedir.
Allah, Asr'a yemin ederek insanların ziyanda olduğunu bildirmektedir. İnsan, ömrünün her anında ya sevap veya bir günah işlemektedir. Eğer günah işliyorsa bu açık bir ziyandır. Eğer sevap işliyorsa, belki kaçırdığı sevap daha büyük olabileceğinden bu da bir çeşit ziyandır.
Surede Asr’a yemin edilmesi, insanın hüsranda olduğuna ve bu hüsrandan ancak şu dört özellik taşıyan kimselerin kurtulacağına dikkat çekmek içindir.
Bunlar: 1-İman, 2-Salih amel, 3-Birbirine hakkı tavsiye etmek, 4-Birbirine sabrı telkin etmek.
Asr yani "zaman", kelime olarak, geçmiş zaman ve pek uzun olmayıp her an geçmişe dahil olan şimdiki zaman için de kullanılır. Çünkü her an, gelecek zaman şimdiki zamana, şimdiki zaman da geçmiş zamana dahil olmaktadır. Burada mutlak olarak zamana yemin edilmiştir.
O hâlde burada iki tip zaman kastedilmiş olabilir. Yani geçmiş zamana yemin edilmesinin anlamı, insanlık tarihinin yukarıda adı geçen dört özellikten uzak olan kişilerin hüsrana uğradıklarına şahit olmasıdır. Geçmekte olan zamana edilen yemini anlamak için, geçmekte olan zamanın her bir insana, her bir millete bu dünyada çalışmak için fırsat verildiği zaman olduğunu bilmek gerekir.
İmam Fahrüddin er-Razi, şöyle der:
"Buz satan birisi pazarda şöyle bağırıyordu; sermayesi eriyen bu şahsa merhamet edin!... Onun bu sözünü işitince, bu söz Asr suresinin anlamıdır' dedim. İnsana verilen ömür bir buz gibi hızla erimektedir. Eğer bunu ziyan eder veya yanlış yere harcarsa insanın hüsranına neden olur." Onun için geçen zamana yemin edilmesinin anlamı, hızla geçen zamanın, söz konusu dört özellikten yoksun insanın dünyada ne işle meşgul olursa olsun hayatını harcadığına ve hüsranda olduğuna şehadet etmesidir. Kârlı çıkanlar ancak bu dört özelliği taşıyanlar ve bu dünyada hayatlarını ona göre düzenleyenler olacaktır.
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy da
Asr suresi hakkında şöyle diyor:
Halikın namütenahi adı var en başı Hakk
Ne büyük şey kul için Hakk’ı tutup kaldırmak
Hani ashabı-ı kiram ayrılalım derlerken
Mutlaka sure-i ve’l-Asr’ı okurmuş bu neden ?
Çünkü meknun o büyük surede esrarı felâh
Başta iman-ı hakikî geliyor sonra salâh
Sonra Hak, sonra sebat, işte kuzum insanlık
Dördü birleşti mi yoktur sana hüsran artık.