Edep hak yolcusunun en kıymetli azığıdır. İnsan hem dindar hem de kaba, geçimsiz ve nezaketsiz olamaz.
Bu itibarla denilebilir ki, bütün esaslarıyla İslâm dini, baştan sona nezâket, zarafet ve nezafet ölçülerinden, yani güzel ahlak ve edepten ibarettir.
Unutmamak gerekir ki şeytan, huzur-i ilahiden ilim veya amel noksanlığı sebebiyle değil, edepsizliği yüzünden kovuldu.
Bu yüzden şeytanı huzur-i ilahiden uzaklaştıran ve mahveden şey edepsizliği olmuştur.
Manevi terbiyenin gayesi; kişiye daima ilahi kameraların takibi altında olduğu idrak ve şuurunu kazandırmaktır ki, bu sayede nezaket, zarafet, edep ve haya gibi yüksek hasletler, onun tabiat-ı asliyesi haline gelebilsin.
Edep, insanı diğer mahlukattan farklı kılan bir hususiyettir.
İnsan; edep, nezâket, zarafet ve takvası ile Hak katında kıymet kazanır.
Emir Külal Hazretleri’nin manevi terbiye eğitimi altında kâmil bir edep ve nezâketle yetişen Şah-ı Nakşibend -kuddise sirruh- öğrenciliğinin ilk yıllarında, nefsinin gurur ve kibrini kırıp Rabbine karşı “hiçlik” hâlini layıkıyla hissedebilmek için, hasta ve mustarip insanlara, yaralı hayvanlara hizmet etmek ve insanların geçeceği yolları temizlemekle görevlendirilmişti. Kendisi o zamanki halini şöyle anlatır;
“Hocamın emrettiği yolda uzun süre hizmet ettim. Benliğim o hale geldi ki, yoldan geçerken, Allah’ın herhangi bir mahluku karşısında olduğum yerde durur, önce onun geçip gitmesini beklerdim. Ondan evvel adım atmazdım. Bu hizmetim yedi sene devam etti. Buna mukabil öyle bir hal tecelli etti ki, onların inilti suretinde hazin hazin sesler çıkarıp Hakk’a iltica etmelerini hissetmeye başladım.”
İşte hikmetle nurlanan gönüller için kâinattaki her şey, ilahi kudret ve azameti ilan eden tecellilerden ibarettir.
Bu hâle kavuşabilmek için de manevi terbiye ile ruhun rikkat ve incelik kazanması, ruhani manzaraları görüp onlardan ibret alacak hale gelmesi ve hikmette derinleşmesi şarttır.
Zira akılla kavranamayan nice sırlar, hikmetle çözülür.
Hikmette derinleşmeden manevi sırlar ayan olmaz.
Hz. Mevlana da bu hususta;
“Gözünü aç da Allah’ın kelamına baştan başa bir bak! Ayet ayet bütün Kur’an, edep taliminden ibarettir!”