Aklım almıyor, çıldıracak gibi oluyorum. Duydukça, okudukça, gördükçe sinirim, kızgınlığım, öfkem daha da artıyor. Nasıl olabilir, nasıl böyle bir şey yapabilirsiniz diye kendi kendime söyleniyorum. İnanın böyle bir şeyin yaşanabilmesi içimi parçalıyor.
Türkiye olarak, kötü gündemlere alıştık, kötü konuların canımızı sıkmasını kanıksadık, bu can sıkan konuları bu kadar unutmaya alıştık ve tüm bu alışmalar da ayrı bir can sıkan konu ya o da bambaşka bir boyutu işin.
Ancak 2 gündür ülke gündeminde olan ve sinirlerimizi altüst eden bir konu hakkında bir şeyler yazmasak olmayacak.
Nasıl tarif edebilirim hislerimi bilmiyorum ama 6 yaşında bir kız çocuğuna imam nikahı kıyacak ve dini nikah altında onu evlendirecek sapık ve sapkın zihniyete diyecek kelimelerin hiçbiri içimi rahatlatmayacak.
6 yaşında yahu 6!
6 yaşındaki bir çocuğun hayatını kararmış, birileri buna göz yummuş hatta örtbas edilmeye çalışılmış.
Bu nasıl bir ahlak, bu nasıl bir vicdan, bu nasıl bir insanlık. Yere batsın ahlakınız da, vicdanınız da, insanlığınız da.
Umarım o kız çocuğunu, o yavrumuzu sürüklediğiniz derin karanlıklarda boğulursunuz. Umarım o kız çocuğunun hayatını mahvettiğiniz her dakika kadar karanlık zindanlarda çürürsünüz.
Bir de bu karaktersizlerin bunu din kisvesi altında yapması yok mu, Allah en kısa sürede belanızı da verir umarım.
Oldum olası, tarikatlar ve cemaatlerden haz etmedim. Allah’la kul arasında olan bir dini yaşamak için cemaat ve tarikatlar peşinde koşanları da anlamadım. Bu yaşanan son olay, bu tarz yapıların nasıl detaylı incelenmesi gerektiğinin bir başka kanıtı.
6 yaşında bir çocuğa gelinlik giydirenler ve buna göz yumanlar mutlaka adalet karşısında hesap vermeli. Bu insan müsveddeleri hak ettikleri cezaları almalı ki içimiz bir nebze soğusun. Bugün hala bu konuları konuşuyor olmak, hala bu tarz iğrençliklerin, çocuk istismarlarının gündeme geliyor olması çok çok çok acı bir durum.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur”