Şu günlerde herkesin, hemen hemen her noktadaki insanın aklında ve dilinde tek bir merak konusu var, o da tahmin edebileceğiniz üzere; ‘asgari ücret ne olacak?’
Sokakta, markette, kasapta, manavda, lokantada her yerde insanlar asgari ücrete gelecek zammı merak ediyor. Ülkemizin ekonomik koşulları, tüm vatandaşlarımızı rahatsız edecek düzeyde, hem de çok uzun bir süredir.
Dolar 18 TL’nin üzerinde, Euro 19 TL’nin üzerinde, market ve pazardaki fiyatlar cep yakıyor, okula giden gençlerin masrafları apayrı bir seviyede, e artık kış ayına geldik ya elektrikli ısıtıcılar ya da doğalgaz evlerde çalışmaya başladı. Yani birçok ana giderler belki de gelirlerimizi aşacak seviyeye geldi.
Bu noktada ülkenin yüzde 60’ına yakın bir oranı asgari ücretle çalışırken, sokaktaki tek gündem de asgari ücretin ne olacağı yönünde oluyor.
Bugün gerçekleşecek ilk toplantı öncesinde, sendikalar ve siyasi partiler fikirlerini dile getirmeye başladı. Önceki gün DİSK yaptığı açıklamada asgari ücretin 13 bin 200 TL olması gerektiğini dile getirdi.
Bununla beraber siyasi partiler de asgari ücretin ne olması gerektiğine dair fikirlerini aktarıyorlar ancak bu konuda kaleme aldığım birkaç yazıda olduğu gibi yine aynı şeyi dile getireceğim. Asgari ücretin öyle çok büyük rakamlara çıkmasından ziyade, Türk Lirası’nın değerinin ve alım gücünün arttırılması şart.
Asgari ücreti 20 bin lira yapın; markete, pazara, hazır giyime, faturalara, benzine, kiraya zam geldiği sürece ne işe yarar?
Şu an ülkemizin temel sorunu hayat pahalılığıdır. Elinizi attığınız her şeyde şaşırıyorsunuz, hatta o kadar fazla şaşırıyorsunuz ki bir süre sonra bu şaşırma yetisi yerini tepkisizliğe bırakıyor.
Cebimizdeki 20 liranın 5 lira, 100 liranın da 20 lira gibi hissettirdiği bir ortamda asgari ücretin ne olmuş, ne kadar olmuş gibi rakamlar üzerinden sürdürülen tartışması yersiz.
Hayat pahalılığı artmaya devam ederse, temel gıda ürünlerini alıp almama noktasında iki üç kere düşünürsek, cebimizdeki paranın miktarı ne kadar artmış, ne oranda artmış ne değiştirir ki?
O yüzden hükümetin, asgari ücret zammıyla beraber bu yıl başından itibaren yüzde 84,30 olarak açıklanan(!) enflasyon oranını düşürmeye ve halkın cebindeki yangını önlemeye çalışması gerek.
Başka türlüsü sadece enflasyonu şişirecek maaş artışı olur. Umarım gelecek asgari ücret zammı, vatandaşlarımızı daha rahata erdirecek bir oranda olur ve bir an önce halkımız rahat bir nefes almaya başlar.