11 Mart 2020’den bu yana hayatımızın tam ortasında bir konu var. Hepinizin bildiği gibi ülkemizdeki ilk koronavirüs vakası 11 Mart 2020’de görüldü ve o günden bu yana bir açılıp, bir kapanıp koronavirüs vakalarıyla mücadele etmeye çalışıyoruz.
Yaklaşık 1,5 yıldır hayatımızın tüm gidişatını, tüm alışkanlıklarımızı alt üst ettiğimiz bu süreçte hep bahsedilen; maske, mesafe ve temizlik meselelerinin yanı sıra bir konu daha var ki koronavirüsü kökten silecekse bu silecekti o da aşı.
Türkiye’de aşı uzun bir süredir uygulanıyor. İlk olarak Sinovac aşısıyla başlayan süreç, akabinde ülkemize Biontech aşışının da gelmesiyle devam etti. Ancak çok uzun süredir istenilen hızda ve seviyede ilerlemiyordu aşılama süreci…
Özellikle aktif iş gücü ve aktif nüfustaki aşılama oranları oldukça düşüktü. Hatta yine bu satırlardan aşılama konusuna çok kez eleştiri getirmiştim ve sürecin oldukça yavaş ilerlediğini savunmuştum ancak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklanan ve aşıda seferberlik ayı olarak ilan edilen Haziran ayında umut verici gelişmeler yaşandı. Aşı takviminde sürat kazandık.
Gerekli meslek grupları aşılanmaya başladı ve yaş olarak hatta 40 yaşa kadar indik. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca geçtiğimiz Cuma günü 597 bin 647 doz, Cumartesi günü ise 449 bin 684 doz aşı yapıldığını belirtti. Yani iki günde toplam 1 milyon 47 bin 331 doz aşı vuruldu.
Olması gereken aşılama hızı tam olarak da bu. Bir de şöyle bir durum var alınan aşı randevusuna iştirak edilmesi inanılmaz önemli bir konu. Buradan seslenelim. Aşı randevusunu alan vatandaşlarımız aksatmadan randevularına gitsin. Dışarda aşı bekleyen milyonlarca insan varken aşıya hak kazanıp, randevu alıp randevuya iştirak etmemek gerçekten hakka girmekten başka bir şey değil.
Salgını bitireceksek aşıyla bitireceğiz, bu hızla devam edersek, eski normalimize dönmek çok da uzakta değil. Gelin aşınızı olun ve artık şu koronavirüs derdini başımızdan hep beraber def edelim.
Maskeleri çıkarmak, sevdiklerimizle gönlümüzce tokalaşmak, sarılmak, kısıtlamalar olmadan yaşamımıza devam edebilmek, sevdiklerimizi kaybetmemek ve güzel günlere merhaba demek için elimizdeki en güçlü silah aşı. Yani millet olarak sırası gelen herkesin kolları sıyırmasının tam vakti.