Günlük koronavirüs tablosunda açıklanan son rakamlar 61 bin 28 yeni vaka ve 346 can kaybı.
Korkunç rakamlarla karşı karşıyayız. Salgın dizginlenemeden devam ediyor. Sosyal medyaya girdiğinizde ya da bir iki telefon trafiği yaptığınızda ya bir ölüm haberi alıyorsunuz ya da 3-4 tane koronavirüse yakalanmış kişileri duyuyorsunuz.
Ramazan ayı başında getirilen tedbirlerin vakayı düşürmediği ortada. 2 haftalık süre dolacak ve dön dolaş yine aynı yerdeyiz. Hatta ölüm sayılarında ciddi artışların olduğu gözle görünen bir gerçek. Tüm bunlar ışığında hala neden tam kapatma ya da sosyal hareketliliği minimize etme uygulamalarına geçilmez gerçekten merak ediyorum.
Gözlemlediklerim üzerinden konuşuyorum hafta içi saat 19.00’da sokağa çıkma yasağının bugüne kadar getirdiği tek şey akşamüzeri daha bir kaos ortamı yaşanması. Hele ki İstanbul gibi bir yerde işten çıkanlar alelacele evlerine geçmeye çalışırken daha korkutucu görüntüler ortaya çıkıyor. Bununla beraber sadece İstanbul değil emeğin başkenti olan ilçemizde ve bölgemizde de durum aynı. Fabrikalarda COVİD-19 vakalarının arttığı görülüyor.
Hal böyle iken, alınan bu tedbirlerin yetersiz kaldığı bence görülmüş olmalı artık. Hele bir de hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması diye bir şey var ki evlere şenlik. Gebze’de özellikle hafta sonları, hafta içi manzaralarını aratmıyor. Market bahanesiyle binlerce insan sokaklarda.
Her gün sevdiğimiz insanların ölüm haberini alıyoruz. Her gün tanıdığımız isimlerin koronavirüse yakalandığını duyuyoruz, sürecin başından beri diyoruz ya çember daralıyor diye bence artık ortada çember diye bir şey kalmadı.
Bence bir an önce hafta içi nüfus hareketliliği kısıtlanmalı, uzaktan çalışabilecek tüm iş yerleri evden çalışma sistemine geçmeli, çok zaruri iş kolları dışında en azından bir süre işe ara verilmeli. Hafta sonları ise market izni bir şekilde kontrol edilir hale gelmeli ya da kısıtlanmalı. Alınan bu tedbirlerle olmuyor ve olmayacak gibi de duruyor. Nüfus hareketliliği kısıtlandığında aşılama çalışmalarının da en azından daha hızlı yapılabileceği kanaatindeyim.
Bir de toplumda örnek olması gereken kişilerin kurallara hassasiyet göstermesi şart. Bölgemizdeki belediye başkanlarına ve siyasetçilere seslenmek istiyorum. Lütfen kalabalık toplantılar yapmaktan kaçının. En azından şu süreçte toplu görüntü vermeyin ve görevde bulunduğunuz ilçeye hareketliliği azaltmaya yönelik mesajlar verin. Siyasi partilerin ise toplantılara ve saha çalışmalarına ara vermesi gerekiyor. Lütfen bölgedeki insanlarla birinci dereceden siz temas halindesiniz. Çıkıp doğru görüntüler ve mesajlar verin. Bu dönemde kimsenin derdi sahada kimin olup olmadığı değil. Herkes bir an önce normal hayatına dönmek ve artık bu dertten kurtulmak istiyor.