Depremin yaralarını sarmaya çalıştığımız şu günlerde, bölgemizden ve tüm Türkiye’den afetten etkilenen illere yardım gitmeye devam ediyor. Şu depremin bize gösterdiği en büyük şey, milletimizin ne kadar yardımsever olduğunun bir kanıtı olmuştu.
İlk andan bu yana herkes deprem bölgesine yardım için seferber oldu.
Bununla beraber deprem için yapmadığımız, yapamadığımız şeyler için farkındalık yaratan günlerimiz var. Her ne kadar o günlerde depremi konuşsak da sonrasında unutuyorduk ancak uzun zamandır söylediğim gibi bence Maraş depremleri artık unutamayacağımız görüntüleri bizim için ortaya çıkardı.
Bizim unutamayacağımız görüntüleri bir de yaşayanlar için düşünün. Yaşayanların asla unutamayacağı, sevdiklerini toprağa gömdükleri gün oldu deprem felaketi.
19 Ağustos’un yanına, acı hatıra günleri olarak bu topraklara bir de 6 Şubat eklendi.
Bunu yanı sıra kağıt üzerinde olan günlerimiz var bizim. Sadece o günlerde anlıyoruz ve sonrasında unutup gidiyoruz. O haftalardan birindeyiz.
Bu hafta Deprem Farkındalık Haftası…
Toplumumuzda deprem bilincinin oluşturulması ve depremlere karşı daima hazırlıklı olunması amacıyla, ülkemizde her yıl 1-7 Mart tarihleri, “Deprem Haftası” olarak anılmaktadır.
Bu deprem haftasına yakışacak çalışmayı Gebze bölgesinden neden başlatmıyoruz?
Gelin kapı kapı gezelim Gebzeli insanlara deprem anında neler yapılması gerektiğini anlatalım.
Bunun yanı sıra kamu kurumlarından başlayarak, yeni yönetmelik sonrasında inşa edilen, 99 öncesi inşa edilen evleri inceleyelim.
Deprem farkındalık haftasını gerçekten bir farkındalık çalışmasına çevirelim.
Öylesine bir hafta olarak kutlanmasın. Çök-kapan-tutun diterek geçiştirmeyelim.
Vatandaşlarımızı kent meydanlarında kurduğumuz stantlarla bilgilendirelim.
Bilgilendirelim ki bir daha böyle acılar yaşanmasın, bildirelim ki topyekun mücadelenin önü açılsın, bilgilendirelim ki bir daha artık deprem olduğunda yüreğimiz ağzımıza gelmesin, bilgilendirelim ki depremle yaşamanın nasıl bir şey olduğunun farkına varılsın.