Aslında dün yazılsa daha büyük anlam kazanacak bir yazıyla karşınızdayım bugün. Önceki gün yaşanan depremden kaynaklı ertelemek zorunda kaldığım bir yazı.
Dünya üzerinde en kutsal şeylerden birisi, bir konuda bilgisi olmayan birine doğru bilgi aktarmak olsa gerek.
Bu yüzden de yaşam boyunca en kutsal mesleklerden biri olarak sayılmış öğretmenlik...
Bizim eğitim zamanımızda 7 yaşında bir minikken ailenizin sizi emanet ettiği öğretmen, zamanla değişşe de 18 yaşında bir birey olana kadar hep öğretmenlerinizle bir aradaydınız.
Sadece hap bilgi değil, hayata karşı duruş, olaylara nasıl tepki vermeniz gerektiğini de öğretirdi öğretmenler sizlere.
Okuma ve yazmanın dışında, öğrendiğiniz teorik bilgilerin yanı sıra öğretmenler size toplum içinde nasıl yaşayacağınıza dair eğitim de verirdi. O yüzdendir ki bir çocuğun gelişiminde aile kadar öğretmenin de önemi oldukça büyüktür.
Her geçen gün, öğretmenlerimin kıymetini daha fazla anlıyor ve hissediyorum. O kadar değerli bir iş yapmışlar ki hele mesleğini aşkla yapanlara saygım sonsuz. Bu günlerde öğretmenlerimizin sıkıntıları var. Öğretmenlik meslek kanunundan hemen hemen her öğretmen şikayetçi. Umarım bu düzenleme bir an önce eğitimcilerimizin talepleri doğrultusunda yenilenir.
Bununla beraber, başta başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, eğitim hayatım boyunca bana çok fazla destek olan tüm öğretmenlerimin (Özellikle lisedeki sınıf öğretmenim Nurcan Koç hocam ve ortaokuldaki tarih ve coğrafya öğretmenim Fatmagül öğretmenimin) ellerinden öperim. Bununla birlikte bölgemizdeki eğitimcilerimiz Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürü Şener Doğan'ın, Çayırova İlçe Milli Eğitim Müdürü Azmi Tunç'un, Darıca İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Oğuz'un, Dilovası İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Balay'ın ve tüm öğretmenlerimin öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlar, hepinize iyi hafta sonları dilerim.