Bana göre spor, insanları zinde ve sağlıklı tutan bir olgu. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk de "Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur" diyerek, sporun insan üzerindeki etkisine dikkat çekmiş.
Geçmişten günümüze, insanlık var oldukça spor kavramı da hep var oldu. Zamanla da branşlaşarak çoğaldı.
Geldiğimiz bugünlerde ise spor artık ciddi bir endüstri olmuş ve insanlar için bir meslek haline gelmiş. Bundan önce hobi olsun diye yapılan işler iyiden iyiye bir gelir kaldı haline geldi. Bu yüzden de artık spor hobi olmaktan kopup, endüstriyel bir faaliyete dönüştü desek yanlış olmaz sanırım.
Birçok kez dile getirdiğim gibi benim şahit olduğum özelikle 2003-2008 yılları arasında Gebze'de çok ciddi bir salon basketbolu kültürü vardı. İrili ufaklı bir çok takım, birbirlerine rakip oluyor ve mücadele ediyordu. Burada oynayan çocuklar da saha dışında arkadaşlıklar kuruyor ve çevrelerini genişletiyordu.
Gebze'de gazeteciliğe ilk başladığım yıllarda bu takımların sayısında görülen ciddi azalma beni şaşırtmıştı ancak bugünkü yazıma konu olacak şekilde artık Gebze bölgesinde çeşitli spor takımlarının artması mutluluk veriyor.
İlk olarak mesela Çayırova'da başlayan basketbol ateşi, bugün tüm parkeyi ve salonları kavuran bir hale dönüştü. ÇESK, kendi liginde başarıdan başarıya koşmaya devam ediyor. Bununla beraber bu bölgeden bir olimpiyat ikincisi sporcu çıktı. Eray Şamdan, gitti Tokyo'dan boynuna madalyayı taktı geldi.
Bakıyorsunuz Darıca Belediyesi ile Gebze Belediyesi'nin takımları voleybol liginde karşı karşıya geliyor.
Gebze Belediyesi'nin kurduğu ampute futbol takımı, dünya şampiyonlarını kadrosuna katıyor.
Birçok branşta genç sporcular katıldıkları müsabakalardan başarıya dönüyorlar.
Gebze bölgesinin her noktada olduğu gibi, spor alanında da sahip olduğu nüfus bakımından çok ciddi bir potansiyeli var ve bu da üzerine koyarak artacak. Bu noktada da kenti yönetenler, attıkları bu güzel adımları arttırarak devam ederlerse, bu bölge adından sporla daha çok söz ettirir.