Gebze… Sanayinin kalbi, ülkeye katma değer üreten yer, ülkenin teknoloji üssü. OSB’leriyle sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek olan ilçe.
Aynı zamanda Gebze sadece sanayi ve teknoloji değil bir tarih ve kültür kenti de. Mesela şöyle bir düşününce Eskihisar Kalesi, Osman Hamdi Bey Müzesi, Çoban Mustafa Paşa Camii, Anibal’ın mezarı, Hünkar Çayırı, tarihi su kuyusu, şimdilerde restorasyon çalışması olan tarihi su sarnıcı diye saymaya devam edersiniz.
Bunun yanı sıra tüm Türkiye’deki dağcıların ve kampçıların gözde noktası olan Ballıkayalar var mesela. Şuan kırsal mahalle diye belirtilen köylerinde ne kültürler vardır.
Kağıt üzerinde baktığınız zaman dersiniz ki 584 kilometre kareye ne kadar çok şey sığmış, ne kadar çok imkan var.
Ama içinde yaşadığınızda gerçekten öyle mi?
Gebze’de yaşayan vatandaşlar, Gebze’nin saydığımız kültürel değerlerinden yeterince faydalanabiliyor mu?
Dönüp baktığınızda sahile açılan kapısı Eskihisar’a rahatlıkla ulaşıp deniz havası alabiliyor mu?
Her gün sabah saatlerinde evlerinden çıkarken, akşam saatlerinde evlerine dönerken saatlerini kaybetmek zorunda kalmıyor mu?
İnsanlar sadece belirli bir bölgeye sıkışmış kalmış yerlerde zaman mı geçiriyor yoksa Gebze’nin genelinde her türlü imkan ve ihtiyaçlarını giderebiliyor mu?
Mesela Gebzeli deniz havası almak veya akşam yürüyüş yapmak için Darıca, Tuzla gibi yakın yerleri mi tercih ediyor yoksa kent içinde mi sosyalleşme konusunu hallediyor?
Tüm bu sorulara verilecek cevapları üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz. Şimdi neden herkesin bildiği sorulara böyle yanıtlar arıyoruz diyebilirsiniz. Hemen açıklayayım.
Önceki gün Gebze Askeri Kışla’da yapılacak olan Millet Bahçesi’nin planları kamuoyuna duyuruldu. İçinde ilkokul, ortaokul, lise, ticari alanlar, kamu binalarının olduğu alanda bir de galericiler sitesi olduğu görüldü.
Askeri Kışla’nın Millet Bahçesi olacağı açıklandığında herkes Gebze’de nefes alabileceği yeni bir yer olduğu için ne kadar sevinçliydi. Gebze’nin yeni yaşam alanı, yeni yeşili olacak, bu keşmekeşin içerisinde rahat nefes alabileceğimiz bir yer olduğu için hem de şehir merkezine yakın bir noktada ne kadar mutluyduk.
Darıca’da yapılmış ve harika bir örneği olan bir çalışma da varken hepimiz Gebze için çok heyecanlıydık ama önceki gün görülenlerden sonra heyecan yerini hayal kırıklığı ve kızgınlığa bıraktı desek yanlış olmaz.
Sadece millette sunulacak bir proje yapmak ve oluşturmak varken, Gebze’deki -amiyane tabirle- kaosu arttıracak bir proje neden çizilir?
Gebze’nin millet bahçesi bu olmamalı. Gebze’nin yeni akciğeri olacak alan böyle kullanılmamalı. Askeri kışla bu kentte yaşayan 400 bin vatandaşın beklediği bir yer. Kente nefes aldırmak varken daha çok boğmak niye. Gelin bu projeyi bir kez daha gözden geçirin. Bu kentin yetiştirdiği Gebze’yi bilen, Gebzelilik bilinci yüksek mimarlar mühendisler var. Bu kentin STK’ları var, gelin ortak akılla bu projeyi tüm Gebze’ye yakışacak, sadece Gebze’nin değil, yakın illerdeki insanlar için cazibe merkezi yapacak hale getirelim. Gebze’nin nefesini kesmeyelim.