Deprem felaketinin ardından birçok şey yaşadık. Bu felaketin bize öğrettiği birçok ders oldu. Hoş keşke bu dersleri almasaydık, keşke tek bir insanımızın bile burnu kanamasaydı ancak açıklanan rakamlara göre 45 binden fazla vatandaşımızı toprağın altına gömdük.
Bu süreçte toplumumuzun yardımlaşma duygusunun nasıl arttığına da hep birlikte şahitlik ettik ancak öyle olayları da gördük ki kanımız çekildi bu kadar kötülük karşısında.
Malumunuz şu an tüm herkesin gündeminde Kızılay’ın AHBAP’a yaptığı çadır satışı var. İnsanları çadır beklerken, Türkiye’nin Kızılay’ının başka bir STK’ya yaptığı çadır satışı büyük tepki çekti.
Ki öyle olacak ki Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, ilk başta yapılanın etik, ahlaki olduğunu savunduktan bir gün sonra canlı yayında geri adım atmış ve yapılan işin kendi bilgileri dışında gerçekleştiği ve çadır satışını gerçekleştiren ekibe eleştirilerini dile getirdiğini söyledi.
Kınık’ın bu açıklamasına rağmen halen daha bu adımı savunanları görüyorum ve diyeceğim tek şey yapmayın artık demek oluyor. Yanlış bir davranışı, yanlış söylemlerle savunarak, kendinizi yanlışa düşürmeyin.
Bu ülkenin en büyük problemi yanlışa yanlış diyebilen insan eksikliği, bu yüzden kutuplaşıp duruyoruz. Çoğu insan benim yanlışım doğrudur diyor ancak bu tutumun ne kadar hatalı olduğunu anlamamız için daha başımıza ne gelmesi gerekiyor inanın bilmiyorum.
Ha bir de deprem yüzünden oturdukları memleketlerinden göç etmek zorunda kalan insanlar var ve bu insanların yaşadığı tüm zorluklar yetmezmiş gibi bir de başlarını sokacak bir yer bulmak için gittikleri illerde veya ilçelerde yaşadıkları karşılaştıkları bir sorun var.
O da şüphesiz ki fahiş kira artışları.
İnsanların evi başına yıkılmış, kimi sevdiğini kaybetmiş, kimi arkadaşını, kimi ailesini, kimi akrabasını ama hala bu insanları fırsat kapısı görerek, evinin kira değeri bir ise üç, üç ise beş, beş ise on isteyen insanlar var.
Allah rızası için nasıl içiniz elveriyor, nasıl içiniz alıyor bunu anlamıyorum. İktisadın ilk kuralı işte arz talep meselesi gibi bakma şansınız yok bu olaya, öyle bir imkan yok.
Bu insanların evi yıkılmış, başlarını sokacak yer ararken, bu insanlara kira yardımı yapacak veya daha az kira almanız gerekirken, hala fırsat gözüyle bakan kötü insanları gördükçe ağzım açık kalıyor.
Tüm bu kötülüklere inat, iyilik ve güzellik için mücadele etmeliyiz. Ben en azından bunun için çaba göstereceğim çünkü biliyorum ki iyi ve güzel kalpli insanlar hala çok fazlaca var.