Dünya, son zamanlarda bize birçok uyarı veriyor. Özellikle küresel ısınma denilen illetle mücadele eder olduk.
Bundan önce okullarda takvimler olurdu mevsimleri gösteren. Eylül, Ekim, Kasım sonbahar, Aralık, Ocak, Şubat kış, Mart, Nisan, Mayıs ilkbahar, Haziran, Temmuz, Ağustos da yaz olarak bilirdik.
Ama son yıllarda bu takvim bariz olarak değişti. Buna da insanoğlu olarak biz neden olduk diye düşünüyorum.
Bugünlerde tatil için Antalya'dayım.
Kasım ayında Antalya'yı tercih etme sebebim ise tamamen mevsimsel. Düşünüyorum ki Antalya daha sıcak olur ve o yüzden burayı tercih ettik.
Burada denize girilirken, yurdun diğer tarafında kombi yatıracak bir hava olması ilginç geliyor.
Bu bir güzellik, yurdun her tarafında 4 mevsim yaşanıyor diyebilirsiniz ama bence sadece bu ülkenin güzelliği ve coğrafi konumu ile açıklanabilir bir şey değil.
Doğanın dengelerini bozduk, mevsimleri kaydırdık. Bu yüzden de resmen Kasım ayında denize girer olduk. Kasımın ortasında denize girmek sıradan bir konu oldu bizim için.
Sonbahardan kışa geçen bu günlerde hala yazdan kalma anlar yaşıyorsak, bunun sebebinin biz olduğumuzu unutmamak gerek.
Doğaya verdiğimiz zararın dönüşü bize mevsimlerin kayması olarak geri döndü. Bunun sonucunda da yediğimiz, içtiğimiz her şeyin tadının tuzunun değişmesi, bazı şeyleri daha geç yiyerek alışkanlıklarımızın değişmesinden bahsedeceğiz.
Şu an bize iyi geliyor olsa da yarınların dünyasına ne kadar zarar verdiğimizi er ya da geç anlayacağız.