Bugünkü köşe yazımda, sınav sonuçları açıklandığında dillendirdiğim bir konuyu yeniden kendi gündemime taşımak istiyorum. Bunun da nedeni en azından bu yollardan geçmiş, bu heyecanları yaşamış biri olarak belki birkaç kişiye faydam dokunur.
Malumunuz, önce sınav sonuçları açıklandı. Herkes ne puan aldığına baktı, sıralamasını değerlendirdi, kılavuz yayımlandı. Kılavuzda bir önceki sene alınan puan ve sıralamalara bakılarak neresi olur neresi olmaz tartışıldı ve şimdi tercih yapma vakti.
E dile kolay hadi şu üniversiteye gideyim demek ama tercihinizi sırf bir yerlere gitmek için yapmayın. Her zaman standart cümleler vardır; ‘kapağı bir üniversiteye at gerisi kolay’, ‘ne olursa olsun bir bölüm yazayım da gideyim hazırlanmaktan sıkıldım’ gibi…
Arkadaşlar inanın o durum hiç öyle değil. Şu an Türkiye’nin her şehrinde üniversite var. Sokak aralarında, plazalarda kurulmuş özel üniversiteleri görebiliyorsunuz. E durum böyleyken, sırf bir diploma sahibi olabilmek için sakın ola tercih yapmayın.
Sadece üniversite de değil, gideceğiniz şehri de iyi değerlendirmeniz gerek. Ulaşım imkanlarını, yurt imkanlarını, kiralık ev durumlarını, hatta hayat pahalılığı bu durumdayken öğrencinin cebinin dostu restoran sayısını, sosyal imkanlarını vb.
Tabii işin en önemli boyutu var ki o da tercih edeceğiniz bölüm. O konuda durum daha da kritik bir hal alıyor.
Özellikle yukarıda da bahsettiğim gibi, ‘okuyayım da ne olursa olsun’ diye bir işe kalkışmayın.
Kendi özelliklerinizi bilin ve kendinizi tanıyarak, ben gelecekte bu mesleği yapabilirim diyeceğiniz alanlara yönelin. Keyif aldığın işi yapmak ve sevdiğin işle meşgul olmak bu dünyadaki en büyük şanslardan biri.
Şimdi tüm öğrenciler; 2 ya da 4, hatta bölüme göre 5 ya da 6 yıl dirsek çürütecekleri alanların tercihini yapacak. İş imkanlarını gözünüzün önünde bulundurun. Okuduğunuz bölümün yaşadığınız ülkede karşılığı yoksa, mezun olduktan sonra daha büyük bir dipsiz kuyu sizleri bekliyor olur.
Türkiye’de birçok üniversite var ve bu üniversitelerin hatrı sayılır bir kısmında hemen hemen aynı bölümler var. Yani en olmadı yüksek lisans yaparım, akademik kariyer hedefleri koyarım kendime diyorsanız, sizin gibi düşünen binlercesi var unutmayın.
Toparlayacak olursam, gerçekten yapmak istediğiniz mesleğe sizi ulaştıracak alanlara yönelin. Kimsenin ağzına bakıp da sırf tercih yapmak istediğiniz için tercih yapmayın, başkaları bir şeyler söyler ama geçip giden sizin yıllarınız olur.
Eğer çok istediğiniz bir bölüm var ve bu hedefe bu kez ulaşamadıysanız, bir kez daha sınava hazırlanmaktan sakın korkmayın, çekinmeyin. Her başarısızlıktan çıkartılacak dersler vardır ve son olarak herkes üniversite okuyacak diye bir şey yok. Eğer kendinizi geliştirebileceğiniz bir meslek imkanı varsa çevrenizde, genç yaşta da olsa size meslek tecrübesi kazandıracak işlerden geri durmayın, ilerde çok yararınıza olabilir.
Herkes, umarım bu tercih döneminde gönlünden geçen bölüme yerleşir ve eğitim hayatını tamamladıktan sonra, seve seve tüm gönül rahatlığıyla yapabileceği işlerde kariyerlerini sürdürür.