Yılsonuna iyiden iyiye yaklaştığımız şu günlerde 11 Mart tarihinden bu yana hayatımız eskisi gibi değil. Koronavirüs belası 9.5 ayı aşkın süredir hayatımızın merkezinde ve olmaya da devam edecek gibi duruyor.
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, önceki gece yaptığı açıklamada tüm dünyada şok etkisi yaratan Koronavirüs mutasyon haberleri hakkında İngiltere, Danimarka, Hollanda ve Güney Afrika'ya olan uçuşların durduğunu belirtti.
Dünya virüsün ilk hali ile mücadelede çok da başarılı bir süreç yürütmezken bir de şimdi mutasyonu ortaya çıktı. Şöyle dönüp 9.5 aylık sürece bakıldığında herhalde yaşamlarımızın unutulmayacak dönemi olduğunu söylesek abartmış olmayız. Yarın öbür gün böyle bir dönemden geçtik diyeceğiz.
Sevdiklerimiz, sevdiklerimizin sevdikleri, yakınlarımız, tanıdıklarımız velhasıl kelam hastalıktan dolayı hayatını kaybeden on binlerce insanımız var. Yeni normal diye adlandırılan bir süreçten geçiyoruz ve çok da başarılı bir sınav verdiğimiz söylenemez.
Yasak getiren de yasağa uyması gereken bizler de bu dönemde hatalar yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Hatırlayın ilk hafta sonu sokağa çıkma yasakları saat 24.00'da bitiyordu ve o saatten sonra bangır bangır müzikle caddelerde ve sokaklarda araba sesleri geliyordu. Sanki birileri zorla insanları eve tıkmış gibi.
Yasak diye mi bir şey bu kadar cazip gelir bilmiyorum ama hepimizin bildiği malum bir söz var: "Yasaklar çiğnenmek içindir." Ancak bu durum öyle değil. Bu yasaklar yakınlarımıza hastalık taşımayalım, kendi sağlığımızı koruyalım diye var. İşin ucunda nöbetçi öğrenciden çarpı alıp öğretmenden azar işitmek yok, sevdiklerinize ve size bir şey olma riski var.
Durum böyle olunca toplumun bir kısmı yasaklar konusunda daha hassas olurken, diğer kısmı ise vurdumduymazlığa devam ediyor. Yeni dönem hafta sonu sokağa çıkma yasağında 3. haftayı geride bıraktık. Ancak hafta sonu sokağa çıkma yasak mı yoksa değil mi kimse anlamadı. Vızır vızır araba trafiği, belli saatlerde ihtiyaç iznini fırsat bilen kişiler sokaklardaydı. Kendim şahit olduğum bir durum mesela Cumartesi günü ekmek almaya çıktım ve üç genç (yaşlarının da 18 olduğunu sanmıyorum) bir arabada son ses müzik ve ellere sigara ile sokaklarda fink atıyorlardı. Bazı sokaklar çocukların oyun parkı olmuştu.
Yasak konulan bir ortamda bu görüntülerin olması haliyle hiç hoş değil özeliklle bölgemizde denetim mekanizmasının tam çalıştığını söylemek açıkçası zor.
Öte yandan bir de malumunuz sigara yasağı var 11 Kasım'dan bu yana hayatımızda. 30 yaşına doğru gün saydığım şu hayatımda hiç kullanmadım bundan dolayı kendimi şanslı addediyorum. Bu süreçte gelen sigara yasağına çok sevinmiştim. Koronavirüs riskini geçtim kimse kimsenin sigara dumanını çekmek zorunda değil. Belirli caddelerde ve toplu kullanılan alanlarda sigara içmek yasak ancak kim denetliyor? Gebze bölgesinde sigara yasağına uyanı ya da denetleyeni gördünüz mü?
Ortada bir yasak var, ortada uyulması gereken kurallar var ancak uyan eden yok. Ortada bir pandemi var ancak takan yok. Ha keza denetim kısmı desek o da sıkıntılı. Gelin şu dönemi artık uzatmadan yavaşlatalım. 11 Mart öncesi hayatımıza artık kendimizi yakın hissedelim ve bu seferki yasakların çiğnenmek için olmadığını anlayalım.