Malum dilimizin atasözleri ve deyimleri çok meşhurdur. Gündelik yaşamda da kullanmayı severiz ve yerine cuk oturan deyimler vardır. Bunlardan biri de ‘Yumurta kapıya dayandı’
1 yıldır hayatımızın merkezinde olan koronavirüsle alakalı kaç yazı yazdım, kaç kez denetimlerden şikayet ettim sayısını hatırlamıyorum. Maskesiz dolaşanından ayrı şikayet ettim, karantina tedbirlerine uymayanlarından ayrı, kurallara uymayanlarından ayrı, tüm kurallara rağmen bana bir şey olmaz diyenlerden ayrı, pandemiyi yok sayıp etkinlik yapmaya devam edenlerden ayrı şikayet ettim ama son zamanlarda en çok koronavirüs denetimlerinden şikayetçiyim.
Ortada alınan yasaklar var ama yasaklara uyan yok, uymayanın cesaretini aldığı nokta ise bir denetimin olmaması.
Tam bu noktada da Kocaeli için yumurta kapıya dayanınca herkeste bir denetim sıkılaştırma yarışı başladı.
Bilindiği üzere 1 Mart itibariyle yeni bir normalleşme dönemine gireceğiz ve bu dönem içerisinde de illerdeki yasakların kalkması için belirli kriterler olacak. Bu kriterlere ve son rakamlara göre Kocaeli riskli bölge olarak belirtiliyor ve şu anki tablo ile yasağın kalkması hayal.
E Tablo ortaya çıkınca ve 1 Mart tarihi de iyiden iyiye başlayınca yetkili mercilerin denetim telaşı ortaya çıktı.
Yahu bu zamana kadar neredeydiniz, millet Cumartesi-Pazar günlerini saat 10.00 ile 17.00 arası özellikle araba turu ve yürüyüş saati olarak belirlerken neredeydiniz, hafta sonu millet marketlerde tıklım tıklım takılırken neredeydiniz diye sorası geliyor insanın.
Şimdi 1 Mart’a çok az bir süre kala Kocaeli’nde denetimler sıklaşacak deniliyor, virüsle mücadelede yeni kararlar alınacak alındı haberleri geliyor.
E bu işleri zamanında boşlamasaydık da şimdi rahat rahat 1 Mart’ı bekleseydik fena mı olurdu?
Şimdi adım gibi eminim herkes suçu vatandaşa bulacak. Kimse vatandaşa bir şey demesin. Kurallarda denetim boşluğu olursa zaten herkes sıkılmış bunalmış durumda kim takacak yasağı?
Hadi onu geçtim her gün televizyonlarda, sosyal medyada ‘lebaleb’ dolu kongreler gördükten sonra kim ya ben şuraya gitmeyeyim bana virüs bulaşır der.
İnsanlar 30 kişi ile sevdiklerini, yakınlarını gömerken, kalabalık cenaze törenlerini görenler ne der?
Lokantada, restoranda, 5 masalı 10 masalı kıraathanede virüs bulaştığı gerekçesiyle kapalıylken, AK Parti’nin hınca hınç kongrelerindeki görüntüleri gören hangi vatandaş kurala uyar?
Bundan önce bir televizyon programının ödül töreninde oluşan kalabalığı eleştiren, uyaran yetkililerin malum kongreler hakkında tek yorum yapmamış olmasının ardından halka yapılan uyarıları kim dikkate alır?
Yine bazı medya organlarında yoldaki 15 20 kişiyi kalabalık olarak lanse eden yayınlar yapılırken, AK Parti kongrelerindeki kalabalığın gurur verici bir tablo olarak lanse edilmesini, dükkanlarını-ekmek teknelerini kapalı tutan esnaf nasıl yorumlar?
Kimse vatandaşa suç bulmasın, ilerleyen günlerde vatandaşı peşin peşin eleştirecekler bu sefer iğneyi değil, çuvaldızı kendilerine batırsın.
Kocaeli’nde de -çok ihtimal vermemekle beraber- umarım yumurta kapıya dayanınca yapılan denetimler bir işe yarar ve 1 Mart olmasa da çok da uzak olmayan bir süreçte normalleşme adımları inşallah atılır ve esnaf da vatandaş da bir nefes alır.