Deprem ülkemizin yadsınamaz bir gerçeği. Alarmlar, tatbikatlar bizi hazırlıyor mu? Yapılan işler ne kadar içinize siniyor? Deprem hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? Neden sadece 17 Ağustos’u hatırlıyoruz? Bu sorulara elbet verilecek cevaplar vardır. Peki, senin önlemin ne?
Günümüz gelişen teknolojisini düşünürsek, afetleri büyük ölçekte önceden bilmek mümkün hale gelir. Ancak depremleri önceden bilecek bir teknoloji henüz mümkün değildir. Aslında sorun deprem de değil, depremlerin vereceği hasarı en aza indirmek. Bunun için yapılan çalışmaları ne kadar yakından takip ediyoruz, belki yapılan yanlışlıklar vardır? Neden sorgulamıyoruz?
17 Ağustos 1999, 03:02’de, Marmara bölgesinde meydana gelen Gölcük Merkezli 7.4 büyüklüğündeki depremin sebep olduğu can ve mal kayıpları açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olduğu tüm ülkenin hatırındadır. Depremin yakın tarihte tekrarlanacağı bilinen bir gerçek. Bulunduğumuz bölgede ki faylar şuan bile kırılmaktadır. 23 Kasım 2022 Düzce depremi, aslında almamız gereken önlemin büyüklüğünü bize bir kez daha hatırlattı.
İçinde bulunduğumuz şehir için düşünecek olursak, Kocaeli yerleşim alanının önemli bir bölümü zayıf alüvyon zemin üzerinde oturmakta. Deprem dalgaları bu tür zeminler tarafından büyültülerek binalara iletilir. Yani yeni bir deprem olduğu taktirde Kocaeli’nin çoğu kesiminin kaya üzerinde yer alan illerden daha şiddetli olarak sarsılacağı, bunun sonucunda da hasar oranının fazla olacağı anlamına geliyor.
Bu durumda en akıllıca yaklaşım, fay üzerindeki binaların kaldırılarak bu alanlardaki nüfus yoğunluğunun azaltılması, tehlikeli olan bölgelerin park, tesis vb. olarak imara açılması beklenebilir.
İzmit, Kartepe, Başiskele ve Gölcük ilçeleri diri fay hatları üzerinde bulunmakta. Aslında burada yapılacak çalışmalar sadece il merkezini kapsamamalı kentin çoğunluğunda yapılmalıdır. Marmara denizini de düşünerek, denizin içinde meydana gelebilecek depremlerin oluşturabileceği olası tsunami etkileri de göz önüne alarak sahil kesimindeki binaların yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Olası afet durumlarında ise geçici barınma merkezleri, geçecek süre bazında paniği önlemek amacıyla halkın toplanabileceği, ikametgahının bulunduğu yere en yakın toplanma alanları İçişleri Bakanlığı tarafından belirlendi, e-devlet üzerinden de sorgulanması sağlanıyor.
Aynı zamanda da Acil Toplanma Alanlarının konumu şehir Rehberi ve e-Kocaeli mobil uygulamasına yüklendi. Vatandaşlar, il genelindeki 338 adet Acil Toplanma Alanının konumsal olarak uygulama üzerinden görebiliyor.
Bu güzel ve aydınlatıcı yazı için teşekkür ederim...