Birilerini mutlu etmek için neden varım ki? Neden yaşıyorum?
7 yaşından 22 yaşına bir serüvende okumaya adapte oluyorum, sonra iş süreci, arayışlar, geri çevirmeler, mesleğimden alakasız yerlerde kendimi denemelerim.
Sonra birileri çıkıp diyor ki yetersizsin! Evet öyleyim, çünkü bunda sizin de payınız var..
Denememe olanak sağlamıyorsunu!
Öğretmiyorsunuz!
Ben hayatım boyunca bişeyler peşinde koştum, üniversite ara tatillerinde fabrikalarda çalıştım, kısa dönem iş geçmişlerim var. Üniversite bitti tam olacak derken, yetersizsin, biz size döneriz, şuan çalışana ihtiyaç yok, şu konularda kendini geliştir gel..
Hiç bir dönüş olmadı!..
İzin verseniz ve beni eleştirmek yerine şans verseniz ben zaten bir şeyler için çabalayacağım..
Pozitif eleştiri, benim için haklı bir eleştiridir, asla sorgulamam bilakis düşünüp kendime katmaya çalışırım ama kendini eleştirmeyen bir kişinin beni yargılaması da düşündürüyor bir noktada..
İsyan mı? Evet öyle.. Aslında bir şeyleri dışa vurmak ve hatalar olduğunu söylemek istiyorum..
Hatalısınız!
Hatalıyım!
Bir noktada bir şeyleri sizden bekledim, sizde aynı şekilde benden..
Ama benden verim almak için bir noktada beni özgür bırakın, bizleri özgür bırakın..
Diyorsunuz ya gençlikten ümit çok, farkındamısınız sistemin kölesi olmuş kitleden uzak durmak istiyor bu gençlik..
Okumak istemiyor, neden sorguladınız mı?
İlkokul öğrencileri dahil birileri bir şeylerin farkındaysa bu sistemde hata var demektir..
Neden oyun çağındaki çocuk ülkede ne olup bittiğini bilsin?
**
Size kısaca bir arkadaşımın haklı isyanından bahsederek noktalamak istiyorum karalamamı..
ADI ZEYNEP...
"Ben iki yıllık ön lisans mezunu, anestezi teknikeriyim. 81 puan aldım ama puanıma rağmen atanamıyorum. O yüzden flo mağazasında işe başladım.. MAALESEF!. Bize verilen kadro sayısı 460-480, bir yıl geçti şu an iki atama verildi sadece.. 80 bin mezun var.. Bu 80 bin mezunun içinde sadece 460-480 kişi alınıyor şu an.. Başka bölümlerde 65 ile atanıyorlar ama bizim bölümden 80 üstü aldığın halde atanamıyorsun.. Ben bunu sorguluyorum.. Ha tıbbi sekreterler 32 bin alım yapıyor ama anestezi bölümüne, bin kişi bile alınmadı şu an. Yani bu bizi üzüyor. Bayağı üzüyor. Çünkü ikisi de aynı. Hani öz değer mi diyeyim? İki yıllık ikisi de ama birinden 32 bin alınırken birinden bin bile alınamaması bizi aşırı üzüyor. Git gide mezun sayısı da artıyor. 'Ya sağlık şey diyorlar ya 85 bin sağlık ataması' olacak. Bu 85 binin içinde 30 bini işçi, 32 bini tıbbi sekreter, geriye kalan 460-500 kişide anestezi teknikeri, radyoterapi, radyoloji.. Bunlar çok az sayılar.. Yani şu an duygularımı bu şekilde dile getiriyorum ama hani hayata karşı umutsuzum. Atancağımızı düşünmüyorum. Puanımın geçerlilik süresi bir yıl daha var ama yine olmayacağını biliyoruz. Ben tek değilim. Benim gibi yüz binlerce kişi var."
Bir şeyler için evet çok geç ama gelecek nesil diyoruz ya hani onlara böyle adaletsiz bir gelecek bırakmayalım..
Bir kere geldikleri dünyada doya doya yaşasınlar...