Kültürler birbirlerine dille bağlanır. Dil ayırmaz, birleştirir. Aynı zamanda okyanusun kapılarını bize açar. Kültür tanımamızı sağlar.
**
Ben aslında sıkmak, sıkılmak istemiyorum. Sizlere hitap etmek anlayabileceğiniz, fark edebileceğiniz konular hakkında bilgi vermek, sizinle sohbet etmek istiyorum.
Bügun değineceğim konu okyanuslar..
Biliyorsunuz ki, yeryüzünün yüzde 70’i suyla kaplı. Deniz diplerinin sırları henüz çözülemese de bilmediklerimiz zamanla azalıyor.
Sağlıklı bir dünya ve insan yaşamı için okyanuslar büyük önem taşıyor.
Aynı zamanda okyanuslar, çok geniş bir yelpazede hayata ev sahipliği yapmakta, milyonlarca insan için de geçim kaynağı oluşturmaktadır. Ancak, okyanuslar toplumsal faaliyetler nedeniyle gittikçe artan baskı altındadır.
İklim değişikliğinin etkileri, deniz biyolojik kaynaklarının sürdürülebilir olmayan kullanımı, kirlilik gibi etmenlerden dolayı okyanuslar sürekli zarar görmektedir.
Okyanuslara sürekli zarar vermekteyiz!..
Daha fazla bilinçli olmamız gerekiyor. Dünya sadece bize ait değil, milyonlarca canlıya ev sahipliği yapıyor. Canlıların hayatını sömüremeyiz..
Nasıl biz okyanuslardaki canlıları etkiliyorsak, canlıların da okyanuslar üzerinde etkileri var.
Örneğin insan kaynaklı atıklar okyanusların kirlenmesine ve okyanuslarda yaşayan canlıların zarar görmesine neden oluyor.
Fosil yakıtların yanması sonucu sera gazlarının neden olduğu küresel ısınma okyanus akıntılarını etkiliyor ve iklim değişimlerine yol açıyor.
Ayrıca düzensiz avlanma, okyanuslarda yaşayan canlıların yaşam alanlarının tahrip edilmesine sebep oluyor.
Dolayısılya dünya sadece bize ait değil.. Bunu fark etmemiz ve bilinçlenmemiz şart..
Aynı zamanda biz sadece kendimizden sorumlu değiliz, yaşadığımız yerin de sorumluluğu altındayız. Daha yaşanılabilir bir dünya için yapılan bir çok etkinlik ve sosyal sorumluluk projeleri var.
Lütfen yaşadığımız alanı katletmeleyelim.