“Pozitif düşün, pozitif ol” gibi mesajları duymadan geçirdiğimiz bir gün hemen hemen yok. Bir kere pozitif düşünce problemlerimizi görmezden gelerek, Pollyanna’cılık oynayıp, pembe renkli bir hayal âleminde yaşamak değildir. Hele Secret tarzındaki akımların peşinden gidip “Pozitif düşüneyim, evrenden ne sipariş edersem o olsun“ gibi bilimsellikten uzak düşüncelere kapılmak hiç değildir. Pozitif düşünce negatifi reddetmek de değildir. Hayat pozitiflik ve negatifliğin iç içe geçtiği bir bütündür. Tıpkı aydınlıkla beraber karanlığın, gündüzle beraber gecenin olduğu gibi hayat zıt kutuplardan oluşur.
Yani hayatta pozitiflikle beraber negatiflik de vardır. O halde pozitif düşünce dediğimiz şey, pozitifin yanı sıra negatifliğin de olduğunu kabullenmek, dahası ikisinin bir bütün olduğunu fark etmek ama dikkatimizi pozitife vermektir. Pozitif düşünce problemlerimizi artıları ve eksileriyle görüp, çözüm yolları aramaktır.
“Kişinin sorun yaşamasına neden olan şey olaylar değil, kişinin olaylar üzerindeki düşünceleridir” diye bir yazıyla karşılaşmıştım ve gerçekten doğruluğuna git gide inandığım bir ifade bu.
Bir satış görevlisine öfkelenmeniz ile birkaç saat sonra komşunuzdan bir şikâyet almanız arasında bağ kurmazsınız. Akşam haberlerindeki bir şeyle ilgili olumsuz konuşmanız ile gece mide ağrısından uyuyamamanız arasında bağ kurmazsınız.
Sokakta yere bir şey düşüren bir insana yardım etmek için durmanız ile on dakika sonra park yeri ararken rahatça bulmanız arasında bağ kurmazsınız.
Ama inanın hepsinin arasında güçlü bir bağ var. Atalarımız zamanında “Ağzını hayra aç” diye boşuna söylememiş. Yani insanların moralini bozacak şeylerden söz edip şom ağızlı olma; hayırlı, faydalı ve güzel şeyler söylemeye çalış demek.
Biliyorum bin bir türlü insan var ve herkesin kendine göre sorunları, iyi ve kötü yanları var. Özellikle şu dönemde herkes çok gergin ve umutsuz. Ama işe kendimizden ve çevremizden başlayabilirsek güzel günlere olan inancımızı diri tutabiliriz. İhtiyacımız olan tek şey birbirimize birazcık tahammül ve tebessüm… Sizin ufak bir tebessümünüz bir insanın o gününü güzelleştirebilir ya da attığınız kötü bir bakış kendini kötü hissetmesine neden olabilir.
Yani herkesin gergin olduğundan bahsediyoruz ama biz bunun için ne yapıyoruz? Başkasının pozitif olmasını beklerken, kendimizin negatife düşüyor olması çelişkisiyle karşılaşıyoruz. Gün içerisinde karşımıza çıkan negatifliklere gereğinden fazla anlam yükleyip, pozitiflikleri gölgede bırakıyoruz. Negatiflerin değil pozitiflerin arkasına sığındığımız zaman yaşamımızın çok daha kolay ilerlediğini görmüş olacağız. Kendimize pozitiflerin güzelliğini görmek için daha çok şans verelim.
Herkesin pozitife odaklandığı, kendini günden güne daha iyi hissedeceği harika günler diliyorum.